İlk Kayıt : Bertan Onaran, 1971 Düzenleyen : Sıdıka Su Stüdyo : Reel Tonmaister : Barış Falay Yıl : Mayıs 1988 Kapak Fotoğrafı : Ersin Alok Grafik Düzenleme : İlhan Bilge
Beydağı'nın başı kardır borandır Yaz bahar gelende Mevlâm kerimdir Yaylasına vardım yaylası serindir Yâr kapandı yollarım gelemem gayrı Kapandı yollarım gelemem gayrı Tükendi mecâlim varamam gayrı Aktı gözümün yaşı oldu bir rmak Ne müşkülmüş yârdan ayrılmak Bana haram oldu bu elde durmak Yâr kapandı yollarım gelemem gayrı Kapandı yollarım gelemem gayrı Tükendi mecâlim varamam gayrı Ateşim yanmadan tüter dumanım O yâre yazdırdım benim fermanım Tabibe giderim yoktur dermanım Yâr kapandı yollarım gelemem gayrı Kapandı yollarım gelemem gayrı Tükendi mecâlim varamam gayrı
Halk Türküsü / Ruhi Su
Bir kız ile bir gelinin bahsi var İkisinin cüdâ düşmüş arası Kâdir Mevlâm hoş yaratmış onları Hilal hilâl kaşlarının arası Kul Mustafa'm der ki, ben de akayım Akayım da, yâr bendimi yıkayım Eğil güzel al yanaktan öpeyim Yanağı gamzeli yâr ister gönül
Kul Mustafa / Ruhi Su
Dünya umuruna meylini verme Sen de kurtulamazsın ecel elinden Ben filanım diye göğsünü germe Sen de kurtulmazsın ecel elinden Hani Meryem, hani oğlu mu İsa Elinde ejderha olurdu âsâ O da kavmi ile cenk eden Musa O da kurtulmadı ecel elinden İskender de geldi, âlemi gezdi Zaloğlu Rüstem'in tahtını bozdu Yunus balığıyla deryayı yüzdü O da kurtulmadı ecel elinden Söyler derviş Yunus servet-i saman Tahtı tacı aldı gitti Süleyman Lokmanlar derdine olmadı derman O da kurtulmadı ecel elinden
Derviş Yunus Emre / Ruhi Su
Aşağıdan gelen evim doldursun Vefalı yâr ise bana bildirsin Benim yârim beni varsın öldürsün Şurda bir divâne yârin var senin Aşağıdan gelir tozunan toprak Yâr bize yollamış gülünen yaprak Düşer mi şanına yalınız durmak Al beni yanına kurban olduğum
Sabahtan uğradım ben bir figana Bülbül ağlar ağlar, güle getirir Bakın şu feleğin çürük işine Her bir cefasını kula getirir Depreştirme benim, dertlerim tamam Muhabbet şirindir, vermiyor aman Üstümüzde dönen çarh ile devran Felek bizi halden hale getirir Pir Sultan Abdal'ım sözlerim haktır Hak diyen canlardan hiç şüphem yoktur Cehennemde ateş olmaz, nâr yoktur Herkes ateşini bile götürür
Pir Sultan Abdal / Ruhi Su
Bastım iğdenin dalına Dal kırılıverdi, abarov Girdim yârin bahçesine Yar sarılıverdi, abarov Kendisi ufacık ufacık Elleri topacık topacık İğde dalı gevrek olur Basmaya gelmez, abarov Elin kızı nazlı da olur Küsmeye gelmez, abarov Kendisi ufacık ufacık Elleri topacık topacık Ben atımı nallatırım Okka da nal ilen, abarov Ben o kızı oynatırım Dökme de zilinen, abarov Kendisi ufacık ufacık Elleri topacık topacık Halk Türküsü / Ruhi Su
Karanfil suyu n'eyler Güzel kokuyu n'eyler İki baş bir yastıkta O göz uykuyu n'eyler Karanfilim susuzum Kaç gündür uykusuzum Varsam yârin yanına Elim durmaz huysuzum
Halay / Ruhi Su
Yıldız akşamdan doğarsın Dağlara boyun eğersin Ben gibi yâr mı seversin Niye doğdun mavi yıldız? Yıldızlardan ürüşansın Benim gibi perişansın Yârdan bana bir nişansın Doğmayaydın mavi yıldız
Yirminci yüzyılın insanlarıyız Dünya sulh içinde bayram olmalı Atom tahriplerin kaldırmalıyız Laiklik dünyaya sultan olmalı Gülüm efendim, benim efendim, benim sultanım Demokrasi insan öldür demiyor Açılan gülleri soldur demiyor Hür bağımsızlığı kaldır demiyor Her fert hür bağımsız insan olmalı Gülüm efendim, benim efendim, benim sultanım Kul Hasan'ım, aşka sinemi yaktım Halkın derdi ile eridim aktım Dört kitap okudum kitaba baktım Sağlar hastalara derman olmalı Gülüm efendim, benim efendim, benim sultanım
Kul Hasan / Ruhi Su
Saray yolu düz gider Aman bir kınalı kız gider Yavrum bir kınalı kız gider O kız yolun şaşırmış Aman inşallah bize gider Yavrum inşallah bize gider Saray yolu bu mudur Aman testi dolu su mudur Yavrum testi dolu su mudur Gittin ki tez gelesin Aman tez geldiğin bu mudur Yavrum tez geldiğin bu mudur Saray yolu incedir Aman ay karanlık gecedir Yavrum ne karanlık gecedir Yastık kurbanın olam Aman yâr yatışı nicedir Yavrum yâr yatışı nicedir
Ne kadar yol aldı bu insan, kimbilir Daha ne kadar yolu var Bu beyaz güvercin kıyıya varmadan Ne dağlar, denizler aşacak Bu toplar, ne zaman susacak, kimbilir Bunları kime sormalı Esen yel bilir, esen yel bunu Esen yellere sor bunu Esen yel bilir dost, esen yel bunu Esen yellere sor bunu
Çeviri: S. Eyüboğlu / Ruhi Su