İlk Kayıt : Üner Eyüboğlu, Bertan Onaran, Ruhi Su Arşivi Düzenleyen : Sıdıka Su Kapak Resim : Orhan Taylan Grafik Düzenleme : İlhan Bilge Ses Kaydı : Süha Falay Yıl : 1992 20 eylül 1992 , Ruhi Su'nun 7. ölüm yıldönümü
Altın hızma mülayim Seni Hak'tan dileyim Yaz günü temmuzda Sen terle ben sileyim Gün gördüm, günler gördüm Seni gördüm şad'oldum Altın hızma incidir Gömleği nar incidir Benim lal olmuş dilim Ne dedim yar incinir Gün gördüm, günler gördüm Seni gördüm şad'oldum Altın hızma tumağa Yanaşıp al yanağa Güzel gel görüşelim Men gidirem ırağa
Gün gördüm, günler gördüm Seni gördüm şad'oldum
Halk Türküsü / Ruhi Su
Giderim yolum kaya Vay cemâlin benzer aya Eridim hilâl oldum Günleri saya saya Of, off, böyle kâr Bu yıl da kaldık bekâr Şu dağı aşam dedim Vay aşam ulaşam dedim Bir vefâsız yâr için Kimlere paşam dedim Of, off, böyle kâr Bu yıl da kaldık bekâr
Aşkınla perişan görseler beni Hey yandım, yar yandım, amanın yar yar Küçücük yar yar, yavrim yavrim, ömrüm ömrüm Hüda'nın bir şaşkın kulu sanırlar Yar yavrim yavrim Her kime söylesem bu doğru sözü Hey yandım, yar yandım, amanın yar yar Küçücük yar yar, yavrim yavrim, ömrüm ömrüm Zincirden boşanmış deli sanırlar Yar yavrim yavrim Sofu bilmezasla Hak'ka niyazı Hey yandım, yar yandım, amanın yar yar Küçücük yar yar, yavrim yavrim, ömrüm ömrüm Üstüne farz olmuş vakit namazı Yar yavrim yavrim Elime alınca on telli sazı Hey yandın, yar yandım, amanın yar yar Küçücük yar yar, yavrim yavrim, ömrüm ömrüm Ahirette dünya malı sanırlar Yar yavrim yavrim
Çırpınıp da Şanova'ya çıkınca Eylen Şanova'da kal Acem Kızı Uğrun uğrun kaş altından bakınca Can telef ediyor gen Acem Kızı Uğrun uğrun kaş altından bakınca Can telef ediyor gen Acem Kızı Seni seven oğlan neylesin malı Yumdukça gözünden döker mercanı Burnu fındık, ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi, bal Acem Kızı Burnu fındık, ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi, bal Acem Kızı
Şeker Dağı'nın da hiç eksilmez gıcısı Yüreğimden gitmez (ah anam) gurbet acısı Evde ağlar durur (neyleyim) bir tek bacısı Yol ver geçeyim Şeker Dağları Sılada bıraktım gözü ağları
Ey mantıvar mantıvar Mantıvarır vakti var Mantıvara gelenin Cennette beş tahtı var Mantıvarım açıldı Korkuları saçıldı Anasına müjd'olsun Kızın bahtı açıldı Ey hezine hezine Kürkü düşmüş dizine Oturmuş yol üstüne Kimse bakmaz yüzüne Söğüde yılan aktı Dalını kıra kıra Bana bir yiğit baktı Terini sile sile Karşıda koyun kuzu Kıvrım kıvrım boynuzu Yok demem, yoksul demem Yiğide verin kızı Mantıvarım ağvan ol Kaza bela savan ol Ne gelene yüz çevir Ne gideni kovan ol Mezdeğinin güründen Ok işlemez püründen Bir incecik nur doğmuş Muhammed'in nurundan
Evlerinin önü mersin Sular içmem kadınım, tersin tersin. Ah, sular içmem bir tanem, tersin tersin Mevlam seni bana versin Al hançeri kadınım, vur ben öleyim Ah, kapınızda bir tanem, kul ben olayım. Evlerinin önü susam Su bulsam da kadınım, çevremi yusam Açsam yüzünü baksam dursam Al hançeri kadınım, vur ben öleyim Ah, kapınızda bir tanem, kul ben olayım
Mor koyun meler gelir Dağları deler gelir Hakikatlı yar olsa Uykuyu böler gelir Emişim de gümüşüm Bir hoşum aman Çokça da içmişim Sarhoşum aman Mor koyun meşelerde Gülyağı şişelerde Eller yarini almış Ben kaldım köşelerde Emişim de gümüşüm Bir hoşum aman Çokça da içmişim Sarhoşum aman
Evvela Bağdat'a sefer olanda Dalkılıç yazıldı, çıktı Genç Osman Askerin bir ucu göründü Van'dan Kılıcın kabzası görünmez kandan Bağdat'ın içinde tozdan dumandan Toz duman içinde kaldı Genç Osman Bağdat'ın içine girilmez yastan Her ana doğurmaz böyle bir aslan Kelle koltuğunda geliyor Kars'tan Şehitlere serdar oldu Genç Osman
Ağzına da bakın tavus kuşunun Şahin gerek pençe vurup, av ala Kayka kirpik can almaya kasteder Şu sallanıp gelen güzel kim'ola? Leyla'nın bekçisi Mecnun ben oldum Gark oldu gemim de ummanda kaldım Söylen o yare de işte ben geldim Ağlamasın kına yaksın ağ'ele, ağ'ele! Öksüz Ali'm hata yoktur sözümde Çifte benler sıçraşıyor yüzünde Kırşehir ilinde Mucur özünde Aklım alan bir gözleri gövel'ay, gövel'ay!
Öksüz Ali / Ruhi Su
Hayali gönlümde yadigar kalan Bir yanım deryada çalkanır şimdi On beş mürşid ile boğulup ölen Bir yanım deryada çalkanır şimdi Garip garip öter derya kuşları Su içinde uykuları, düşleri Bir gelin, döker kanlı yaşları Bir yanım deryada çalkanır şimdi Nazım ile zindanda gün be gün biri Söyletir dilsizi, ağlatır körü Bir yanım çürüyor, bir yanım diri Bir yanım deryada çalkanır şimdi Yaralarım tuz içinde kanıyor Uyku gelmiş ela gözler sönüyor Bir yanımda Suphi Nejat ölüyor Bir yanım deryada çalkanır şimdi Gelir günler gelir, yaram sarılır Böyle gitmez bir gün hesap sorulur Bir yanım Acem'den, Çin'den görünür Bir yanım deryada çalkanır şimdi
Söz ve Ezgi: Ruhi Su
Atımın da örgenine hiç yanmam Ah eğerim ah, ha, hah, ha, ha! Ah deyende görünür Ah ciğerim ah!
Mühür gözlüm seni elden Sakınırım, kıskanırım Uçan kuştan, esen yelden Sakınırım, kıskanırım Havadaki turnalardan Su içtiğin kurnalardan Giyindiğin urbalardan Sakınırım, kıskanırım Beşikte yatan kuzudan Hem oğlundan, hem kızından Ben seni senin gözünden Sakınırım, kıskanırım Ali İzzet'i ancalardan Elindeki goncalardan Yerdeki karıncalardan Sakınırım, kıskanırım
Aşık Ali İzzet / Ruhi Su
Sabahtan kalktım da ezan sesi var Ezan sesi değil (yar yar), burçak yası var Bakın şu deyyusun kaç tarlası var Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması Burçak tarlasında yar yar gelin olması Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim Evini başına yandım yıkar da giderim Elimi salladım değdi dikene İnkisar eyledim (yar yar), burçak ekene İlahi kaynana, ömrün tükene Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması Burçak tarlasında yar yar gelin olması Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim Evini başına yandım yıkar da giderim Sabahtan kalktım da sütü pişirdim Sütün kaymağını (yar yar), yere taşırdım Burçak tarlasında aklım şaşırdım Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması Burçak tarlasında yar yar gelin olması Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim Evini başına yandım yıkar da giderim
Ankara'nın taşına bak Gözlerimin yaşına bak Uyan uyan Gazi Kemal Şu feleğin işine bak! Kılıcını vurdum taşa Taş yarıldı baştan başa Uyan da bak Gazi Kemal Başımıza gelen işe. Ankara'nın dardır yolu Düşman aldı sağı, solu. Sen gösterdin Paşam bize Böyle günde doğru yolu