İlk Kayıt : Ziya Şav, Ruhi Su Arşivi Düzenleyen : Sıdıka Su Tonmaister : Sıtkı Acim Yıl : 1993 Kapak Resim : Abidin Dino Grafik Düzenleme : İlhan Bilge
Atladım girdim bağa Alnım değdi yaprağa Sevdiğimi verseler Girmem kara toprağa Kayalar kertilir mi Ağ terlik yırtılır mı Ergen kız cahil oğlan İnkardan kurtulur mu Çıktım dam loğlamaya İndim yar yollamaya Yar gedikten aşarken Başladım ağlamaya Ey gelinler ey kızlar Vebalim boynunuza Vurun vurun öldürün Ya alın koynunuza Anlar da konmaz oldu pürene Şükür olsun bu sevdayı verene Halk Türküsü / Ruhi Su
Ah eyy! Nuh'un gemisine bühtan edenler Yelken açıp yel kadrini ne bilir Ah eyy! O Süleyman kuş dilinden bilirdi Her Süleyman kuş dilinden ne bilir Halk Türküsü / Ruhi Su
Gam çekme haline divane gönül Sana da bulunur elde neler var Ayva mı turunç mu nar mı istersin Sun elini beri de ya dost dalda neler var Sakının ağalar, beyler küçükten Yanağı gamzeli eğri buçuktan Arılar bal yapar binbir çiçekten Hazaket anda ya dost balda neler var Karacaoğlan der ki yaralı sinem Elimden aldırdım gül yüzlü sunam Kimi cennet ister, kimi cehennem Cennetten beride ya dost yolda neler var
Karacaoğlan / Ruhi Su
Ay dost! Şu yalan dünyaya da geldim geleli Tas tas içtim ağuları sağ iken Kahpe felek vermez benim muradım Viran oldum mor sümbüllü bağ iken Halk Türküsü / Ruhi su
Bir Allah'ı tanıyalım Ayri gayri bu din nedir dost Senlik benliği nidelim Bu kavga döğüş kin nedir dost Issız dünyayı doldurdu Kendini kula bildirdi dost Kâbil Hâbil'i öldürdü Orta yerde bu kan nedir dost Musa Tevrat'a hak dedi Firevun aslı yok dedi dost İsâ İncil'e bak dedi Sonra gelen Kur'an nedir dost Ali İzzet batın ilmine Neden cebrail emine dost Irabbil Alemine Bu gavur müslüman nedir dost Aşık Ali İzzet / Ruhi Su
Heyy! Yiğidin eksiği de arılık paklık Yiğidi kötü eden de şol kötü yokluk Sen seni sarpa vur'da kınalı keklik Kara aş üstüne dönen olur efendim oy, oyy
Halk Türküsü / Ruhi Su
Dostum beni niçin zar incitirsin Verdiğim ikrardan dönen değilim ey Senden başkasına meylimi vermem Uçup daldan dala konan değilim ey Dostum gönüllenme giden tez gelir Herkes sevdiğine cilve naz gelir ey Yar yüzüne yüz yıl baksam az gelir Yüz dahi baksam kanan değilim ey Karacoğlan bilir benim halimi Kadir Mevlam açık etsin yolumu Senden başkasına vermem meylimi Vallahi billahi veren değilim ey
Uyur iken uyardılar Diriye saydılar bizi Koyun olduk ses anladık Sürüye saldılar bizi Hâlimizi hâl eyledik Yolumuzu yol eyledik Her çicekten bal eyledik Arıya saydılar bizi Hak'kın yoluna dizildik Dost defterine yazıldık Bal olduk, şerbet ezildik Doluya saydılar bizi Pir Sultan Abdal'ım şunda Çok kerâmet var insanda O cihanda, bu cihanda Veliye saydılar bizi. Pir Sultan Abdal / Ruhi Su
Deniz üstü köpürür Kayığa binsem götürü Benim buraya gelişim Bir güzelden ötürü Denizin ortasında Kum yanar sobasında
Kaleden iniyordum Çağırsan dönüyordum Derdinden kibrit oldum Üflesen yanıyordum Kalenin bedenleri Çağırın gidenleri İpek bürük bürünmüş Niksar'ın fidanları
Erzurum dağları kar ile boran Almış dört yanımı da dert ile verem Sizde bulunmazmı da bir kurşun kalem Yazıp ahvâlimi de dosta bildirem Oy beni beni de belâlı beni Satarım bu canı da bırakmam seni Çıkarım dağlara da kurt yesin beni Oy beni beni de belâlı beni Dört yanımı gurbet sarmış telinen Yaslı yaslı bayram ettim elinen Göz göz oldu yaralarım dilinen Yaramı sarmaya da derman bulunmaz Oy beni beni de belâlı beni Satarım bu canı da bırakmam seni Çıkarım dağlara da kurt yesin beni Oy beni beni de belâlı beni Halk Türküsü / Ruhi Su
Çamdan sakız akıyor Kız nişanlın bakıyor Koyundaki memeler Turunç olmuş kokuyor O yana da dönder sar beni Bu yana da dönder sar beni Sağ yanımda yaram var Sol yana dönder beni Dama bulgur sererler Çıkma boyun görürler Saçın ibrişim teli Hançere bağ örerler O yana dönder sar beni Bu yana da dönder sar beni Sağ yanımda yaram var Sol yana dönder beni Armut dalda beş imiş Tan yerleri ışımış Annesi yorgan vermemişte Kar memeler üşümüş Ah çinçini çinçini Öpem ağzın içini Öperken ısırmışım da Bağışlayın suçumu
Bugün ayın ışığı Elinde bal kaşığı Yine nerden geliyon da Mahlenin yakışığı Vay nerdesin nerdesin Kaldır camın perdesi Diyeceğim çoğudu da Pek kalaba yerdesin Kara posuna kurban Çatık kaşına kurban Yalınız sana değil de Arkadaşına kurban Vay vay vay vay pambuğum Edasına yandığım Seni hasta diyorlardı Nasıl oldun sevgilim
Kendini evde kalmış hisseden bir kızın türküsü "İşin yoksa artık un ele dur" demek istiyor Çıra çattım yanmadı da Meyil verdim almadı da Ha ha da un ele ha, ha da ha dön ele ha! Ben Allah'a çok yalvardım Duam kabul olmadı da Ha ha da un ele ha, ha da ha dön ele ha! Kapıda demir direk de Dumanın direk direk de Ha ha da un ele ha, ha da ha dön ele ha! Eller yurduna kavuşmuş Darısı bize felek de Ha ha da un ele ha, ha da ha dön ele ha!
Bu nasıl İstanbul zindan içinde Kayboluverdi gecem gündüzüm Bu nasıl İstanbul zindan içinde babov, babey Yattığımız yerde güller bitecek Gün ışıyıp gelir sabret bu bizim Yattığımız yerde güller bitecek, babov, babey Söz ve Müzik: Ruhi Su
Olur mu böyle olur mu Kardeş kardeşi vurur mu Kahrolası diktatörler Bu vatan size kalır mı