Üzerine titrenmiş ve küçücük
Tek evlat ve biricik oğul Konstanti
Annesinin tek çocuğu, tek oğlu
Ve tek umudu

Yıkar saçlarını tarardı oğlunun
Elinden tutar, okula götürürdü
Ve çocuk ona, hayatı öğreten hocasından
Aldı ilmi irfanı

Büyüdü erkek oldu Konstanti
Dürüst ve yiğit bir savaşçı
Nam saldı tüm yöreye
Annesinin onuruı ve gururu

Sınır Muhafızlarının (akrites) Şarkısı 

Ezim ezim eziliyor yüreğim vay
Çok yalvardım kabul olmaz dileğim vay
Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar
Harab oldum yari gördüğüm çağlar
Laleli sübül oy
Ne güzel bağlar

Telgrafın direkleri de dört olur vay
Sen ağlama yüreğime dert olur vay
Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar
Harab oldum yari gördüğüm çağlar
Laleli sümbül oy
Ne güzel bağlar

Bir tel verdim Diyarbekir'de valiye vay
Haber gelir Çarşamba ya Sali'ye vay
Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar
Harab oldum yari gördüğüm çağlar
Laleli sümbül oy
Ne güzel bağlar

Hangi yezitse
Günahı boynuna
Boş yere
Beni yarimden ayıranın

Sen ağaçsın
Ben sürgünüm
Vazgeçemem senden

Eskisi gibi sev beni güzelim
Aldırma ellerin dediğine
Kulak ver sen birtek gönlünün sesine

Sen ağaçsın
Ben sürgünüm
Vazgeçemem senden

Kalbim feryad ediyor
Susturmak ne mümkün
Perişan bülbül gibi

Anadolu Kökenli Midilli (Lesbos) Şarkısı
 

Ela gözlü Pirim geldi
Duyan gelsin işte meydan
Dört kapıyı kırk makamı
Bilen gelsin işte meydan

Hudey Hudey Canlar, Hudey
Hudey Hudey Pirim, Hudey

Ben Pirimi hak bilirim
Youna kurban olurum
Dün doğdum bugün ölürüm
Ölen gelsin işte meydan

Hudey Hudey Canlar, Hudey
Hudey Hudey Pirim, Hudey

Şah Hatay'ım der sırrımı
Meydana koymuş serimi
Nesimi gibi derisin
Yüzen gelsin işte meydan

Hudey Hudey Canlar, Hudey
Hudey Hudey Pirim, Hudey 

Bakarım da şu boş dünyaya
Dökülür acıyla gözyaşlarım, aman
Kahrolur, hüzünlü düşüncelere dalarım

Girit Kökenli Ağıt

Bir yabancı memlekete gidiyorum
İniyorum ölüler diyarına
Orada bekleyeceğim seni
Son hüküm verilince hakkımda

Sallanın ey tepeler dağlar
Titreyin ey susuz kalmış ormanlar
Duyun bugün iki âşık
Ayrılığa düştüler

Bilmem ki ne yaparım
Sevgilim ben senin aşkınla?
Ne tutabilirim artık ellerimde
Ne de bırakıp vazgeçebilirim
Bıraksam denizin kıyısına
Yem olsa balıklara
Onları tutacak balıkçı
Anlasa aşkımızı

Karadenizli Rumlar'ın Şarkısı
 

Sobalarında kuru da meşe yanıyor efem
Yanıyar ya mehmet ağam üşümüş de donuyor
Boncuklu gelin ortalıkta dönüyor ya dönüyor
Aslanım da efeler vay vay

Kar mı yağıp da yaren gömenin dağına efem
Mehmet ağam da oturuda vermiş efelerin de sağına
Çıktım ha ben de şu dağların başına ya başına
Aslanım da efeler vay vay 

İç içe geçmiş ritmler ve kadanslar birleşip ayrılırken, çobanın kavalı duyulur. 

Kirpiklerin küçük sevgilim, parlıyorlar
Sanki çiçekler açmış çayırda
Parıldıyorlar
Tarlalardaki menekşeler gibi

Aklım başımdan gidiyor
Yakınımda olunca kirpiklerin
Bir pamuk ipliği tutuyor düşüncemi
Sen dönüp bana baktığında

Gözleri küçük sevgilim
Parça parça ediyorlar yüreğimi
Keşfe çıkmışlar dünyayı dersin
Bulamam daha iyisini
 

Dün gece yar hanesinde
Yastığım bir taş idi
Altım çamur üstüm yağmur
Yine gönlüm hoş idi

Aman aman aman aman
Ben yandım seni bilmem

Bir dağ nekadar yüce olsa
Kenarı yol olur
Buna bayram günü derler
Dostla düşman bir olur

Aman aman aman aman
Ben yandım seni bilmem

Uzak diyarlara gider
Beni terkedersen sevgilim
Bir yıldan çok gecikme
Katlanamam daha fazla
Ayrılık acısına

Yaban ellere gider sevgilim
Yoldaşın olurum
Beni de al yanına
Bir saat bile sensiz duramam
Daha fazlasına katlanamam

Sensiz yapamam sevgilim
Erir giderim
Ve uzaklarda, çok uzaklarda olduğunda
Beni hiç aklından çıkarma

Anadolu Rum Şarkısı
 

Enstrümantal ''Oğuz Büyükberber''

Taş üstüne taş koyup
Kurdum aşkımın evceğizini
Kazanamadım gönlünü ne çare

Tırmananlar o yüksek merdivenlere
Buldular şöhreti de serveti de
Gönülleri boş döndüler ne çare

Zengin olsun gösterişli olsun dedin
Aşkıma ihanet ettin
Hor gördün kulübemi, sırtını döndün

Ateş yakıp bir akşam
Alevlere terk ettin evceğizimi
Ümitsizlik içinde yapayalnız
Oturup ah ettim küllerine

Müzik : Apostolos Kalhatros
 

Bad-ı sabah dost eline varırsan
Ya gelsin ya gidek o diyara biz
Seher yeli dost elime varırsan
Ya gelsin ya gidek o diyara biz

Katip arzu-halim yaz ki canana
Ayrılalı düştük ahı zara biz nidek
Katip arzu-halim yaz ki canana
Niye düştük böyle bahtı kara bize

Kainatın aynasıyım madem ki ben bir insanım
Hakkın varlık deryasıyım madem ki ben bir insanım
İnsan hakta hak insanda arıyorsun bak insanda
Çok marifet var insanda madem ki ben bir insanım

İnci'li yazabilirim Tevrat'ı dizebilirim
Kuran'ı sezebilirim madem ki ben bir insanım
Bunca temenni dilekler
Vız gelir çark-ı felekler
Bana eğilsin melekler madem ki ben bir insanım

Daimi'yim harap benim
Ayaklarda turap benim
Aşk ehline şarap benim
Madem ki ben bir insanım

Kendime baktığımda senin gözlerinde
Bütün yaşamım geçiyor görüyorum
Açık denizde kaybolmuş bir kayık gibi
Sakin bir adada bir liman arıyor
Ve senin bağrında yemyeşil otlar bitiyor
Dokunmak için eğiliyorum
Kahrına şu dünyanın
Ve yüreğimi sunuyorum sana
Anne, Maria, Helena, Theophano
Kulağına bir dua fısıldayacağım
Bu kara toprak için bastığım

Müzik : Hasan Esen 
Söz : Vassiliki Papageorgio