Yapım: Ada Müzik Yapım yılı:1986 Grafik: Ajans Tuncel, Gökçin Girgine Baskı: FRS Matbaacılık İç Kapak fotoğrafları Naim Dilmener'in arşivinden kullanılmıştır.
Drama köprüsü bre Hasan Dardır geçilmez bre Hasan Dardır geçilmez Soğuktur suları da Hasan Bir tas içilmez Anadan geçilir Hasan Yardan geçilmez bre Hasan At martini de bre Hasan Dağlar inlesin Mezar taşlarını Hasan Koyun mu sandın bre Hasan Koyun mu sandın? Adam öldürmeyi bre Hasan Oyun mu sandın? Drama Mahpusunu Hasan Evin mi sandın bre Hasan Evin mi sandın? At bir martini de bre Hasan Dağlar inlesin Drama mahpusunda Hasan Dostlar inlesin Söz / Müzik: Anonim
Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri İsteyene versem onu bana seni bana gerek Yunus durur benim adım gün geçtikçe artar oldum İki cihanda maksudum bana seni gerek seni Yunus Emre
Düşer üste alagöz Şirin canım alagöz Karagöz can alandır Yaman olur alagöz Ay alagöz oy alagöz Yaman olur alagöz Bülbül gelir yaz ile Yarim oynar saz ile Her bakanda naz ile Yüreğimi çala göz Ay alagöz oy alagöz Yüreğimi çala göz Yar bağını gezerem Güllerini üzerem Her derdine dözerem Benim ola alagöz Ay alagöz oy alagöz Benim ola alagöz Neylim neylim ay alagöz Benim ola alagöz Neylim neylim ay alagöz Benim ola alagöz Raşit Baybutof
Sevmek farkında olmaksa yaşadığını Sevmek bakmak değil görmekse eğer Aklın baştan gitmesi değil Duymak ve bilmekse eşit olarak Yemeden içmeden kesilmeden Çoğalmaksa sevmek eksilmeden Çağına tanıklık ederek Ve kahrolmadan arabeske inat!.. İçi içine sığmamaksa; Bir coşku bir şenlik, bir erdemse sevmek İnsanları çocukları, kuşları unutmadan Şarkı söylemekse sarhoş olmadan Verem olmamaksa sevmek, senin aşkından Daha sağlam basıyorsam toprağıma Unutmak, şaşkınlık, azap değilse Bilinç, öğreti ve sevinse Paylaşılan bir ekmek gibiyse sevgi Seni seviyorum Enis Fosforoğlu / Esin Afşar
Elinde tahta boyalı kaşık Oynar oynar yarim oyna alışık Çıradan çıraya bir ala ışık Sen ele ben sana aşık Evire çevire kendi kendini Sen ele ben sana aşık E-coute il etait un berger D'anatolie Qui aimait la field d'un seigneur De ce temps lâ Ecoute il chantait tristement chanque nuit Cesmots Pleins d'amour ques son Amour n'etendait pas Ecoute aujourd'hui moi je t'aime a la folie Et je n'ai ceinture ni parure ni Diamens Ecoute aujourd'hui la chanson d'anatolie Te dira mon coeur ce que mon coeur Pense sevraiment Eddy Harnay / Selmi Andak
Dedi 'kaşın zülükar mı?' Dedim ki 'yay' Dedi ki 'yüzün ne güzel' Dedim ki 'ay' Dedi 'seni seviyorum' Dedim 'vay' Dedi 'elde gözün varmı?' Söyledim 'yoh, yoh' Dedi 'senin işin nedir' Dedim 'seyran' Dedi 'senin neyin vardır' Dedim 'üryan' Dedi 'sende birşey varmı' Dedim 'sevdan' Dedi 'elde gözün varmı?' Söyledim 'yoh, yoh' Dedi 'elde gönlün varmı' Söyledim 'yoh,yoh' Dedi 'gelip yaynına varsam' Dedim ki 'hee' Dedi 'elin alıp tutsam' Dedim 'hee' Dedi 'bana varırmısın' Söyledim 'yoh, yoh' Söyledim 'yoh, yoh' Söyledim 'yoh, yoh' Dedi 'huyun şirin midir' Dedim ki 'hee' Dedi 'melek soyunmudur' Dedim ki 'hee' Dedi 'Ahmet yarin midir' Dedim ki 'hee' Dedi 'başka yarin varmı' Söyledim 'yoh, yoh' Söyledim 'yoh, yoh' Söyledim 'yoh, yoh' Dedi 'başka yarin varmı' Söyledim 'yoh, yoh' Söyledim 'yoh, yoh' Kul Ahmet
Tahir olmakta ayıp değil Zühre olmakta Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte Yani yürekte yürekte, yani yürekte yürekte... Meselâ bir barikatta dövüşürken Meselâ keşfe giderken kuzey kutbunu Meselâ denerken damarlarında Bir serumu ölmek, ölmek ölmek ayıp olur mu? Tahir olmakta... Seversin dünyayı dolu dizgin Ama o bunun farkında değildir Ayrılmak istemezsin dünyadan Ama o birgün senden ayrılacak Senden senden senden ayrılacak Yani sen elmayı seviyosun diye Elmanın seni sevmesi şart mı? Tahir olmakta ayıp değil Zühre olmakta Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte Yani yürekte yürekte, yürekte yani Yürekte yürekte! Nazım Hikmet / Tarık Öcal
Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma Nerdeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz vardı Geceniz geliyor aklıma Sevdiğim çiçek adları gibi Sevdiğim sokak adları gibi Tüm sevdiklerinin adları gibi Adınız geliyor aklıma Rahat döşeklerin utanması bundan Öpüşürken o dalgınlık bundan Tel örgünün deliğinde buluşan Parmaklarınız geliyor aklıma Nice ışıklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Tavrınız geliyor aklıma Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu unutulur şey değil Çaresiz geliyor aklıma M. Cevdet Anday / Tarık Öcal
Kara kuru ince dalan akşehir köylüklerinde Güllü kız ne gül görmüş ne de gün sürmüş Daha onüçünde çocuk düşürmüşler karnına Harmanda hayatta, su yolunda Bu ne dalaşmadır can bu ne yan avuç buğdayıdır Bu ne dalaşmadır can vay gülüm gülüm Nola gülüm eller gibi Ne pazar ekmeğe yemiştir Ne ufacık ellerine kınalar sürmüştür Ve dua etmiştir bilmeden Uyku, tünek yok Durak dinlenek yok Ne dallı güllü basmalar Eller gibi giymemiş Yememiş yedirmiş Ardında yedibebe Tuz vurmuş ayaklarına Ayakları tuz bastırığı Vay ciğerimin köşesi Belimin direği vay gülüm gülüm Öyle çok türkü yakılmışki gül üzerine Güllü'ye bir ağıt bile düzülmemiştir Tuz vurmuş ayaklarına Ayakları tuz bastırığı Vay ciğerimin köşesi Belimin direği vay gülüm gülüm Ahmet Cuhacı / Sehabettin Genç
Gökten düşer mi hiç elma Kökü toprakta üç elma Bir emek biri barış Ve insanca dayanışma Gölde vaklar kurbağalar Bırrak bırrak bıraksalar Ey canım ey gülüm insan Sana emanet elmalar Dua edem ey ahali, Yıkılmaya karlı kara dağların Gölgelikli ağacın kesilmeye Kurumaya taşkın akan suların Felik seni bir çaylağa muhtaç Güvenirsen bir tek kendi gücün Bigesu Erenus / Tarık Öcal
Gün oy gün ola babam Evlenesen toy edesen Evlenmek demeni Aramıza sen salasan Ama bak unutma sen bizlere sen Görende kaşı kara gözü kara kızları sen Düşüp çarşı pazara Güzel kızları göresen Kızların gönlünü ayrı ayrı hoş edesen Ama bak unutma sen bizleri sen Görende kaşı kara gözü kara kızları sen Azerbeycan Anonim / Esin Engin
''Doğayı ve kelaynakları koruma derneğinden bir bayan şaşkınlık ve heyecandan yumurtasının üstüne oturamayan bir kelaynak kuşunun bu görevini üstlenir, hemde büyük bir fedakarlıkla''
Ben doğanın dostu, Ben ormanların Ben kuşum Ben ırmağım Hemde dağların Ne kadar fedakar ve de vefakar. Beni kuşlar bile, kuşlar bile anlar. Sırtımda yalnızca bir kürk, soyu tükenen leopar, ah canım yazık! Domuz derisi çanta, belde kalın kemer, lezar.
Gözümü yaşartır, kendi özverim Neleri teptim de buralara geldim Sohbetlerimi, raketlerimi Bunalımlarımı, kocamın aşklarını Ah ben nekadar fedakar Ah ben nekadar vefakar Anlamıyor balıklar ahh! Kuşkusuz anlar kuşlar Ah! ben nekadar vefakar Ah! ben nekadar fedakar Yalvarırım tanrıma ahh! Anlasın beni kuşlar!
''Gelirken ardıma bile dönüp bakmadıklarım, rüzgar sörfüm, terzi provam, müzayedelerim ve de cin toniğim, hii içine Bodrum'un ham mandalinasını , ince ince ince traş ediyorsun nefiis!''
Doymuşum tüm dünya nimetlerine Çok daha mutluyum yumurtanın üstünde Gözüm çıksın varsa şu kadar gözüm Karidesler de, kerevitler de Ah! ben nekadar fedakar Ah! ben nekadar cefakar Anlamıyor balıklar ahh! Kuşkusuz anlar kuşlar
''Meditasyon ve epilasyon seansımda gürültüye gitti; bu arada. Meditasyon neyse de epilasyon için yeni bir randevu almalı. Orman kaçkını gibi dolşamam ya ayol!''
Ah! ben nekadar fedakar Ah! ben nekadar vefakar Yalvarırım tanrıma ahh! Anlasın beni kuşlar!.. Söz: Bilgesu Eranus / Müzik: Tarık Öcal