Ay doğmuş penceremin Perdesinin ardından Çekeriz hasretliği Kurtulmanın derdinden Ay doğmuş parıl parıl Hamburgu aydınlatır Şu memleket hasreti Kulağımı çınlatır Bir sen tanırsın beni Birde dertli bu sazım Değişecekti hani Kör talih kara yazım Ay güzel ayan güzel Günleri sayan güzel Kaldım gurbet elinde Ne olur dayan güzel Çekeriz hasretliği Çekmemek Elde değil Akmışız bir sel gibi Gurbete çağıl çağıl Gurbet kurtuluş olmaz Elin kahrı çekilmez Ne zaman döneceğiz Bunu hiç kimse bilmez. Söz-Müzik: Şafak Altun
Eyvah neler açtın başıma benim Beni ellik ellik gezdiren dilim Her zaman karıştın işime benim Sarılmış yarayı azdıran dilim. Çıplak yalan gerçek yere koyulmuş O sebepten nice cana kıyılmış Doğruyu söylemek küfür sayılmış Çakalı çukalı kızdıran dilim. Pir Sultan’da Şah’ı sevdim susmadım Bedrettin’de asla zulme kusmadım Umudumu dost dost diye kesmedim Nesimi’yi diri yüzdüren dilim. Kızıl güller açtın kozalarında Fidanlar suladın gözelerinde Bana yoldaş oldun dizelerimde Adımı Emekçi yazdıran dilim. Söz / Müzik: Emekçi
Taşa verdim yanımı Toprak emdi kanımı Ezraile can vermezdim Canan aldı canımı Oy dağlar sümbüllü bağlar oy Dağları duman aldı Bülbülü figan aldı Ezraile can vermezdim Canan aldı canımı Oy dağlar sümbüllü bağlar oy Salih Dündar, Erzincan
Eğildim, bir dolu içtim, Pirin elinden, elinden, Yandı yüreğim, kül oldu, Narın elinden elinden. Dostun bahçesini gezdim, Hem okudum, hem de yazdım, Ben o yardan ayrı düştüm, Elin dilinden, dilinden. Dostun bahçesinde güller, Ne bilsin halimden eller, Şakıyıp, öter bülbüller, Gülün elinden, elinden. Tutmuşum pirin elinden, Korkmam sıratın yolundan, Sakın, Kul Hüseyn'im sakın, Düşman kulundan, kulundan Aşık Hüseyin Kırmızıgül Gaziantep
Küçük yaşta gurbet elde Gezer divana divana Defteri kalemi elde Yazar divana divana Minnet etmem ben feleğe Aşığım ben bir meleğe Süt oldum girdim eleğe Süzer divana divana Feleğin çarkı kırılsın Menzil almasın yorulsun İsterse bana darılsın Küser divana divana Seyit Meftuni'nin dili Ayan olsun dosta hali Taşa değse aşkın yeli Tozar divana divana Söz-Müzik: Seyit Meftuni Yöre: Malatya
Havada kar sesi var Başında da mor fesi var Açın bakın şu gonağı İçinde de yar sesi var (Lele çoban garip oğlan) Mor poşuyu boyamadım Ben çobana doyamadım Hep kuşlar da yuva yapmış Serçe kadar olamadım (Lele çoban garip oğlan) Bekir Büke Kahramanmaraş – Elbistan
Ayıplarım gönül seni Hal bilmeze hal sorarsın Yanında bülbül dururken Kargalardan gül sorarsın Hudey hudey hudey hudey Hudey hudey hudey hudey Nerden düştüm gizli derde Aşkın gözümüzde perde Nalbant olmayan şehirde Aşk atına nal sorarsın Hudey hudey hudey hudey Hudey hudey hudey hudey Hak nazar eylemiş göze Odur yol gösteren bize Kulağı sağır dilsize İklim iklim yol sorarsın Hudey hudey hudey hudey Hudey hudey hudey hudey Pir dedeyi beğenmezsin Ne söylüyor dinlemezsin Kendi kusurun görmezsin Elin eksiğin ararsın Hudey hudey hudey hudey Hudey hudey hudey Hudey Anonim
Allı turnam bizim ele varırsan Şeker söyle kaymak söyle bal söyle Eğer bizi sual eden olursa Boynu bükük benzi soluk yar söyle Gülüm gülüm kırıldı kolum Tutmuyor elim turnalar ey Ah gülüm gülüm yar gülüm Kız gülüm gülüm turnalar ey Allı turnam ne gezersin havada Arabam devrildi kaldım burada Ne onmamış kulum yalan dünyada Akşam olsun allı turnam dön geri Kırıkkale-Keskin Hacı Taşan
Ben Mecnunum sen Leylasın (Leyla) Gel de şu derdime derman eyle Yaktın yüreğimi nara Yeter ettiklerin bana sevdiğim cananım Bir gül açmış dost bağında (Leyla) Şeker şerbet dudağında (Leyla) Acı tatlı bardağında Bir sen iç bir de bana ver sevdiğim cananım Söz: Servet Sarak Müzik: Serdar Kemal Sarak
Çam başına çıktım çıram yanmadı
Çalın davulları çaydan aşağı Mezarımı kazın belden aşağı Suyunu da dökün boydan aşağı Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver Al başımdan bu sevdayı götür yare ver Selanik Selanik viran olası Taşını toprağını seller alası Sen de benim gibi yarsız kalası Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver Al başımdan bu sevdayı götür yare ver Selanik