Aşkın aldı beni sana getirdi
Attığım her adım gülü bitirdi
Aşkın aldı seni beni getirdi
Attığım her adım gülü bitirdi

Kendim döndüm ben aşka ulaştım
Varlığa dair, tohum bıraktım
Kendim döndüm ben aşka ulaştım
Hayata dair dünya yarattım
Kendim döndüm ben aşka ulaştım
Yokluğa dair haber yolladım.....

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım 

Ben en çok bilinmeyendim
Sen en çok görünmeyendin
Derdimden deva bulmadım
Benden bana bir yar olmaz
Aşkın adı takılar almaz
Beni hep yeni düşlere attın
Seni hep mavilere kattım
Güneşler çekildi önümden
Benden bana bir yar olmaz
Aşkın sazı hiç çalınmaz...

''Benden bana bir yar olmaz
Aşka doğmakla güneş olunmaz''

''Elveda'' der gibi bana uzaklardan bakma
Ben hiç gülmem, elime dikenler batmayınca
Gülmedim ,gülmiycem kendimden geçicem
Ölmedim, ölmiycem kendime gelicem

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Aşk yoklar beni durmadan öldürürcesine
Savunmam, kırılır, yanarım gözlerinde
Ayrılık vurur kapımı, bıkmadan sevişircesine
Duvarlarım yarılır, kanarım gidişlerinde
Neden hayatı bir ömürde geçiremedik
Boşunaydı ama ağladık; değiştiremedik

Avaredir artık ömrüm
Gün gelir ötmez hiç bülbül
Vedalar ayartırlar aşkı
Gözümden düşerler, düğümlenmiş sevgilerin

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım 

Ben geldim sen gittin
Dünyayla sevişemedik
Perdeler çoktan kalkmıştı
Filmler hep aynı baktı.....
Kış bitti yaz geldi
Baharlar arada kaldı
Ölüm dediğin son yolculukta
Adım yazılmadı.....
Hicran yaraladı beni
Şu gurbet öldürdü
Aşkıma dem oldum artık
Dönüşüm gecikti....
Uykuya yatan aşık gibi
Benimle hiç olmadın
Düşümden getirdiğim çiçek gibi
Beni hiç koklamadın......

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım 

Aşka yanardım ben, sen bana hiç gelmeseydin
Dünyalar benim olurdu, sen hiç gitmeseydin
Aşka kanardın sen, ben sana gülmeseydim
Dünyalar senin olurdu, ben hiç gitmeseydim
Aşka ölürdük biz, gökten üç elma düşmeseydi
Dünyalar bizim olurdu, ömür hiç bitmeseydi

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım 

Bekledim geceyi ay doğacak diye
Yıldız olup göklere çıkmayı düşledim
Dünya bana replikler verdiğinde
Aşkına güller atacağım
Sonra arkamı dönüp uykulara yatacağım
Ardımda güneşin yokuşu
Düşlerime sevdalar katacağım
Bekledim ölümü yaşamayı özledim
Melek olup yeryüzüne inmeyi düşledim
Aşık bana cenneti gösterdiğinde
''Aşk bana cenneti gösterdiğinde....''
Gönüllere şarkılar yazacağım
Sonra uykumu bölüp
Gözyaşlarına koşacağım
Önümde dünyanın soluşu
Düşlerime saçlarından taçlar takacağım...
Bir tek bana aç kapını
Yalnızca bana gülümse
Ben bir gül dalı oldum
Beni yalnızca sen elle....

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Çöllerdeki yılan oldum, yılandaki zehir oldum
Zehirdeki acı oldum, acı beni öldürmez ki!...
Ölümdeki ışık oldum, ışıktaki yaşam oldum
Yaşamdaki ateş oldum, ateş beni pişirmez ki!...
Pişmekteki koku oldum, kokudaki büyü oldum
Büyüdeki düş oldum, düş beni uyutmaz ki!....
Uykudaki aşık oldum, aşıktaki gönül oldum
Gönüldeki ferman oldum, ferman beni döndürmez ki!...
Dönmekteki anlam oldum, anlamdaki mesaj oldum
Mesajdaki çözüm oldum, çözüm beni bitirmez ki!...
Bitmekteki nokta oldum, noktadaki geçiş oldum
Geçişteki soyut oldum, soyut beni küçültmez ki!...
''Dünyaya ağ attım ama yalnızca ben yakalandım
Acılara hedef olup bir tek sana yakınlaştım.....''
Doğada ki uyum oldum, uyumda ki huzur oldum
Huzurdaki bade oldum, bade beni düşürmez ki!...

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Aşkı bana sormayın, çünkü tanımlayamam
Kâh görünür kâh görünmez, olanları anlayamam
Gözyaşında saklanır hep, ondan uzaklaşamam
Aşkı bana sormayın
Bir adım önümdedir ona ulaşamam
Zaman geçer gider ömrü içer gibi
Ben zamanı durduramam....
Ateştendir başa gelen, varan olmaz bitimlere
Kuytulara çekilirim artık, düşen çoktur hasretime
''Avaredir artık ömrüm
Gün gelir ötmez hiç bülbül
Vedalar ayartırlar aşkı
Gözümden düşerler düğümlenmiş sevgilerim!..''
Ateştendir başa gelen, varan olmaz bitimlere
Kuytulara çekilirim artık, düşen çoktur hasretime

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Aşkından bana kalan kırılmış aynalardır
Baktıkça bata bata sana döner kavgalarım
Yokluğundan yana ateşlere düştüm
Düştükçe yana yana acıyı içer oldum
İçtikçe kana kana canımı döker oldum ben......
Döktükçe, günahlarım kalbini vurur oldu gel....
Aşkından bana kalan kırılmış aynalardır
Baktıkça bata bata sana döner kavgalarım
Kadere bağlandıkça düşlerde güldüm
Güldükçe duman duman günahı çeker oldum
Çektikçe söne söne adını anmaz oldum ben....
Andıkça anıları ruhuma dolar oldun gel...
''Karşı durdum aleme; alem aşkından geçtim
Bir derdim var, hiç söylemedim
Dünyadan çoktan göçtüm ben.....''

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Aşk dediğin nedir ki!
Gül dalında iki yaprak misali
Koparırlar bir gün dalından
Ölür gidersin kahrından
''Gecelere dem vurdum
Aşkına gönülden gönül eyledim
Dermanım geçit vermez artık
Kalbime kalbindeki adını işledim....''
Aşk dediğin nedir ki!......

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Eşref saatim geldi, bir düşe yattım
Gökten indirdim resmini; kalbime batırdım
O battıkça aktım...
Yürüdüm ağır ağır...
Serap olur gibi düştüm gözlerinden
Meçhul bir sevdaya yakılmışım ben
''Acım büyük ben yanarım
Can yandıkça gül açarım
Gülen gülde ağladım ben''...

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım

Göçten geçer yolum divanedir
Aşka yanar gönlüm pervanedir
İçimde bir ayna var, onu gösterir
Kuldur bedenim onun elindedir
Açılır gonca gibi çöküşlerim
Beni benden alır gelişlerin

Geçmişten gelir günahlarım
Önümde durur ilaçlarım
Yarına gönderirim mektupları
Melekler okur yazılanları
Açılır gonca gibi çöküşlerim
Beni benden alır gelişlerin

Fıtratım bellidir, kapanırım
Gönül haneme iyilikleri katarım
Ecele giden yol aralıktır
Doğru bildiklerim hep aydınlıktır
Açılır gonca gibi çöküşlerim
Beni benden alır gelişlerin

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım 

Duman olmuşum ben zaten
Bulutu bana göstermeyin
Güneş olmuşum ben zaten
Ateşi bana elletmeyin
Ay olmuşum ben zaten
Geceyi bana göstermeyin
Toprak olmuşum ben zaten
Ölümü bana öğretmeyin......
Arandım ben bu dünyada kazandıkça
Yalandım ben bu dünyada yıllandıkça
Ölüydün sen şu dünyada öldürdükçe
Ruh olmuşum ben zaten
Bedeni bana göstermeyin
Yaşam olmuşum ben zaten
Hayatı bana benzetmeyin
Acı olmuşum ben zaten
Aşkı bana göstermeyin
Aşık olmuşum ben zaten
Acıyı bana öğretmeyin
Soruydum ben bu dünyada soruldukça
Korkuydum ben bu dünyada korkmadıkça
Bulandın sen şu dünyada bunaldıkça....
Kızgın çöller gözyaşlarımı besler
Ayrılık illetinin sillesini hep bu yürek yer
Cehennem aşkına alın götürün beni
Çünkü her oturduğum yerde dikenler biter
Ben kanarım yare yare
Dar gelir bu dünya bana
Halim biçaredir artık, biçare, biçare...........

''Tripolojik durumlar bunlar
Ne ansiklopediler yazar, nede bakkallar satar...''

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım
 

Gökteki prenstim ben, düşlerdeki yare
Zaferler kazanırdım; ders çıkarsaydım
Aşkın adı neydi! kalbime neden girdi!
Dünyayı yenerdim kör bakmasaydım

Kurumuş bir gülüm ben
Tekrar açmayı bekleyen
Kanayan bağrıma dokunuşlar dileyen
Aşkın adı neydi!  içimden neden geçti!
Tanrı'ya ulaşırdım hiç uyanmasaydım......

Gözlerinden düştüm, yerlerde yuvarlandım
Belki o final aşkının kadehlerinde yudumlandım
Belki de bir son dakika fotoğrafı olup
Duvarlarına asıldım
Gerçek olan tek şey vardı
Hüzünlü bir öyküde
Yanlış bir adrese postalanmıştım ben.....

Acıklı bir film gibidir hayatımız
Ve son perdesini indiren hayata dair
Hüzünlü bir yalnızlıkla kuşatılır
Kalbimiz ağır ağır...
Ne bir eksik ne bir fazla
Aldığı kadardır ömrün verdiğini
Aşk uğruna elimizde tuttuğumuz
Gönül çanaklarımız
Tıpkı bir gözyaşı mektubunda
Yazılanlar gibi
Sessiz ve kimsesiz...

Söz / Müzik / Düzenleme: Murat Yılmazyıldırım