Ben melamet hırkasını kendim giydim eğnime
Ar-ü namus şişesini taşa çaldım kime ne
Kâh giderim medreseye ilim alırım hak için
Kâh giderim meyhaneye dem çekerim kime ne

Sofular haram demişler bu aşkın şarabına
Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne
Haydar haydar günah benim kime ne

Nesimi'yi sordular kim yarin ile hoş musun
Hoş olayım olmayayım o yar benim kime ne

Söz: Aşık Nesimi 
Müzik: Geleneksel

Ayıplarım gönül seni
Hal bilmeze hal sorarsın
Yanında bülbül dururken
Kargalardan gül sorarsın

Nerden düştüm gizli derde
Aşkın gözümüzde perde
Nalbant olmayan şehirde
Aşk atına nal sorarsın

Hak nazar eylemiş göze
O'dur yol gösteren bize
Kulağı sağır dilsize
İklim iklim yol sorarsın

Pir Dede 'yi beğenmezsin
Ne söylüyor dinlemezsin
Kendi kusurun görmezsin
Elin eksiğin ararsın

Söz: Pir Dede
Derleme: Musa Eroğlu

Alıda verin benim barudumunan saçmamı
Üç günde kaldı şu Muğla'dan kaçmama
Gurbette sebep oldu yardan ayrı düşmeme
Aman da aman yaylada bülbül ötmesin
Benim de yarim şu yayladan gitmesin

Aman da karanfili saksılarda büyüttüm
Suyunu billurlardan durulttum
Aman da ben yarimi görmeyeli unuttum
Aman da aman yaylada bülbül ötmesin
Benim de yarim şu yayladan gitmesin

Söz / Müzik: Geleneksel

Kalenin dibinde taş ben olaydım
Gelene geçene yoldaş olaydım
Bacısı güzele kardaş olaydım

Kalk gidek meyhaneye, çayhaneye, meyhaneye
Gönlüm şenlensin
Yarın hakkın divanında doğru da söylensin

Kalenin dibinde üç ağaç incir
Kolumda kelepçe, bilekçe kelepçe
Boynumda zincir
Zinciri çok sallama her yanım sancır

Yara yeri, gözlerim ağam
Sızıldar yara yeri
Kervan göç edip geçti mine boylum
Yalvaran yara yeri
Ne sende oh tükendi mine boylum
Ne bende yara yeri

Ey yar elinden hara gedim (nereye gideyim)
Sen benim sevgilim ruh-i revanım

Lebleri şirindi gonca behanım
Bir saat görmesem tut-i zebanım
Kopar can başımdan kıyamet eyler
Vaguf bir şeydadır dolanır bağım
Hastaya dermandır dilber dudağı
O alma yanağın bilir bu halım
Allah hep nazardan selamet eyle
Gel ağam gel

Söz / Müzik: Geleneksel 
Kaynak: Abdurahman Kızılay

Kütahya’nın pınarları akışır
Devriyeler kol kol olmuş bakışır
Asalı'ya çuha şalvar yakışır

Amman amman vehbim öyle böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalırmı

Salım geldi musallaya dayandı
Karbeyaz tenim al kanlara boyandı
Seni vuran oğlan nasıl dayandı

Amman amman vehbim öyle böyle olur mu
Ah ben ölürsem dünya sana kalırmı

Söz / Müzik: Geleneksel

Gitti geçti vatanına yurduna
Dayanamam hasretine derdine
Uçurdum turnamı dağlar ardına
Felek beni nazlı yardan ayırdı dosttan ayırdı

Ara ver ara ver dağlar ara ver
Götür selamımı nazlı yare ver

Benim gizli derdim asla bilinmez
Akar gözüm yaşı birden silinmez
Ayrılık derdime çare bulunmaz
Felek beni nazlı vardan ayırdı dostan ayırdı

Söz / Müzik: Geleneksel 
Derleme: Tolga Çandar

Elâ gözlü pirim geldi
Duyan gelsin işte meydan
Dört kitabı kırk makamı
Bilen gelsin işte meydan

Hadi canlar hep beraber
Hudey hudey hep beraber
Ben pirimi hak bilirim
Yoluna kurban olurum
Dün doğdum bugün ölürüm
Ölen gelsin işte meydan

Şah Hatay'ım der sırrını
Meydana sermiş serini
Nesimi'nin derisini
Yüzen gelsin işte meydan

Söz: Şah Hatayı 
Müzik: Geleneksel

Çalın davulları çaydan aşağı
Mezarımı kazın dostlar belden aşağı
Koyun sularımı kazan dolunca

Aman ecel canım ecel üç gün ara ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver

Selanik içinde sela'm okunur
Selamın sadası cana dokunur
Gelin olanlara kına yakılır

Aman ecel canım ecel üç gün ara ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver

Söz / Müzik: Geleneksel 

Yine hasret duman duman gönlümde
Bir seni özledim bir de memleketimi
Ağzımda cigaram yüreğimde sen
Bir seni özledim bir de memleketimi

Uzandım ranzama boylu boyunca
Gardiyan kapıya kilit vurunca
Duvarda asılı sazım alınca
Bir seni özledim bir de memleketimi

Hasretinden benim yüreğim yanık
Bir avuç gökyüzü etraf karanlık
Karşımda duruyor zalim parmaklık
Bir seni özledim bir de memleketimi

Söz / Müzik: İzmir Cezaevi Devrimcileri