İçmişem sarhoşum bugün
Tutamam dilim vallahi
Dostu gördüm hoşum bugün
Unuttum ölüm vallahi

Girsem koynuna gömleksiz
Uyanmasa sevsem sessiz
Uyansa dese edepsiz
Çekemem elim vallahi

Latife çok hayasızam
Hayasızam hem yüzsüzem
Ar namustan habersizem
Çalaram sazım vallahi

Söz: Latife (Meluli) 
Derlayen: Nesimi Çimen

Gözlerimde gözleriniz çiçek gibi açıverdi
Bir sabahın yakınında
Gönlüme gönlünüz düşüverdi

Bir gecenin seherinde tutunmuştum sevginize
Kerem gibi, bülbül gibi
Hasretle düşmüştüm gülünüze...

Söz / Müzik: Mazlum Çimen 

Gözlerinin esiriyim elinsaf eyle bir bak
Yollarına düştüm senin başıma bir buse tak
En amansız gecelerde kalırsan eğer yalnız
Üşümesin el ayağın al beni uğruna yak

İnsanlara tuhaf gelir böyle bir sevda niye
Ben olupta bileler ki sevgin içimde yüce
Nöbet tuttum başucunda akrep ve yelkovanın
Zaman dolup seni bana alıp getirsin diye

Söz / Müzik: Mazlum Çimen

Beni benden alıp giden
Gözlerin yar
Yüreğimi delip geçen
Sözlerin yar

Kesme aşka dalışımı
Sana doğru akışımı
Yüreğimden nakışını
Gel sökme yar

Nefesim kesildi birden
Geceye düştüm gündüzden
Kayıp gidiyor elimden
Ellerin yar
Gözlerin yar

Gözlerime yüzün sinmiş
Gel silme yar
Gece tırtılları çıkmış
Gel ezme yar

Sonu yok mu siteminin
Beni böyle bitirmenin
Ayrı ayrı geçirdiğin
Günlerin yar

Nefesim kesildi birden
Geceyi geçtim gündüzden
Kayıp gidiyor elimden
Ellerin yar
Gözlerin yar

Söz: Mazlum Çimen 
Söz: Cumhur Hunuma

Ben melamet hırkasını kendim giydim eynime
Ar-ı  namus şişesini taşa çaldım kime ne

Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi
Gah inerim yeryüzüne seyreder alem beni

Sofular haram demişler bu aşkın şarabına
Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne

Nesimi'yi sordular ki yarin ile hoş musun
Hoş olayım olmayayım o yar benim kime ne

Söz: Nesimi  
Müzik: Emekçi
 

Al elmayı daldan al
Daldan alma benden al
Duydum gelin olisen
Dulda kalma bende kal

Uy henno henno henno
Gözler sürmeli henno
Kaşları karalı henno

Al elmayı serdin
Sev yiğidin merdini
Seversen bir güzel sev
Çekme çirkin derdini

Uy henno henno henno
Gözler sürmeli henno
Kaşları karalı henno

Söz / Müzik: Anonim 
Yöresi: Elazığ

Mem nelere gark olmadı zinin ateşi için
Ferhat dağlar delmedimi Şirinin düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun azmı yemin etti Leyla'nın başı için

Gözlerinin dokundusu her mekan memleketim
Bakı ver de uzamasın gurbetim esaretim
Ahmet Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretim

Sana yine sana yandım Nesimide dün gece
Gözlerinle yüzüleyim bend olayım hallaca
Öyle hüküm buyurmuşlar tanrılar divanında    
Ha ben sana yolllanmışım ha Muhammet miraca

Cümle cihan güzelleri yüzlerine ben örsün
Gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
Ruhumdaki fırtınalar merihi usandırdı
Nuh'a haber eyleyinde gelsinde tufan görsün

Söz: Emekçi 
Müzik: Mazlum Çimen

Sözümü tutamadım
Gönlümü avutamadım
Meğer ne çok sevmişim
Yar unutamadım

Sevdan beni mi güldürür
Şu ömrümü söndürür
Her günümü zule döndürür
Yar unutamadım

Sır edip susamadım
Gün geldim coşamadım
Gözlerinin ışığını
Yar unutamadım

Sevdan beni mi güldürür
Şu ömrümü söndürür
Her günümü zule döndürür
Yar unutamadım

Söz / Müzik: Turgay Güzelcan

Vagonlar geliyor sallanarak

Kömürcü ismail
-Usta!..

Alaeddin döndü kömürcü İsmail'e
-Ne var İsmail?
-Usta ne olacak bu harbin sonu?
Alaadin
-İyi olacak
Kömürcü ismail
-Nasıl yani?
Alaadin
-Yemekli vagonda rakı içeceğiz
Kömürcü ismail
-Biz mi?
Alaadin
-Biz
Kömürcü ismail
-Kömürü kim atacak? kim sürecek makineyi?
Alaadin
-Onu da biz
Kömürcü ismail
-Alayı bırak usta, kim Kazanacak?
Alaadin
-Biz
İsmail hiçbir şey anlamadıysa da üstelemedi
Çok siyah ve çok kalın kaşlarıyla oynadı biraz, sonra:
Kömürcü ismail
-Ustam dedi, bir sualim daha var
Şu gördüğün raylar dolanır mı bütün dünya yüzünü?
Alaadin
-Dolanır
Kömürcü ismail
-Demek ki harp olmasa, ama yalnız harp değil, hudutlarda sorgu sual sorulmasa, rayların üzerine saldık mı makineyi
dünyanın bir ucundan öbür ucuna varır
Alaadin
-Deniz dedi mi durur
Kömürcü ismail
-Gemilere binersin
Alaadin
-Tayyare daha iyi

İsmail güldü
Kırıktı ön dişlerinden biri

Kömürcü ismail
-Ben tayyareye binemem usta, anamın vasiyeti var
Alaadin
-Tayyareye binme, diye mi?
Kömürcü ismail
-Hayır karıncayı bile incitme, diye

Alaeddin kocaman elini vurdu çıplak uzun ensesine İsmail'in:

Alaeddin
-Sen ne hafız oğlusun!
Zarar yok ulan, yine de bineriz tayyareye, adam öldürmek için değil
gökyüzünde püfür püfür safa sürmek için... Şimdi sen hele ateşi bir süngüle

Mahkum Fuat gördü ve bir daha unutmayarak derinde iki Atlısıyla uzaklara büyük şehrine doğru giden yolu.
Ve gözünde ilk defa kaybettiğinden İstanbul'u başladı birdenbire kendi evinde anlatmaya:

Fuat
-''Dedem, dedi''  Benim dedem bir açayip adammış
Bahriyede kolağası
Evde bir tek fotoğrafı var. Belli ki sivri uzun fesih altında usturayla kazınmış
koca kafası. Mürteci müthiş. Düşün ki meşrutiyet olunca sultan Hamid'e yeminliyim
diye nikah tazelemiş. Zaten üç yıl sonra tekaüt ve kulaksız'da bakkal
Sonra 338'de ölüyor istanbul'un kurtuluşunda. Birinciteşrin ayı

Söz: Nazım Hikmet (Memlektimden İnsan Manzaraları)
Müzik: Mazlum Çimen
Canlandıranlar: Alaeddin: Usta Savaş Dincel
Çırak İsmail: Mustafa Alabora

Işıklar sönmesin
Bebeler titremesin
Benim canımın teni
Senin merminde inlemesin
Hiçbir sevgili son defa öpülmesin

Sönmesin yıldızlar
Sönmesin ateş
Dağlarda çiçekler
Solmasın kardeş

Işıklar sönmesin
Hiç kimse genç ölmesin
Benim ölümüm kolay
Senin yüreğin titremesin
Hiç bir ana son defa öpülmesin

Sönmesin yıldızlar
Sönmesin ateş
Dağlarda çiçekler
Solmasın kardeş

Söz: Yusuf Hayaloğlu
Müzik: Mazlum Çimen

Müzik: Mazlum Çimen