BİYOGRAFİ

Mavi Işıklar

 

Aşklar Unutulsa Bile Anılar Hiç Unutulmaz
Kaç zamandır Mavi Işıklar rüzgarı esiyor. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” adlı televizyon dizisinde şarkıları kullanıldıktan hemen sonra, genç kuşak dahil herkes tarafından tarafından (bir kere daha) bilinir/sevilir oldular. Popüler kültürün en başta gelen araçlarından televizyonun gücü bu işte; 1964 yılında kurulmuş bir grup yeniden başa oynayabiliyor.
7 Eylül 1964 tarihinde kuruldu Mavi Işıklar. Tarihi bu kadar net zikredebiliyor olmamızın sebebi de, grup üyelerinden Çetin Yavuzdoğan’ın tuttuğu ayrıntılı günlük, daha doğrusu defter; anılar/notlar/gazete küpürlerinden oluşan ve “Hatıralarım” şeklinde isimlendirilmiş bir defter. 
Çetin ve Metin Yavuzdoğan kardeşler, Nejat Toksoy, Cihat Günaydın ve Zamir Manisa’dan oluşuyor grubun ilk kadrosu. Grubun dört üyesi, oturmakta oldukları Fındıkzade’den birbirlerini çok iyi tanımaktadır zaten. O sıralarda İstanbul Erkek Lisesi’nde okuyan Çetin ve Metin kardeşler, okul arkadaşları Nejat Toksoy’u da alırlar aralarına, grubu kurarlar. “Hatıralarım”a şöyle geçmiş o gün: “Bugün Nejat’ın da dahil olmasıyla grup teşekkül etti. İlk çalışmayı yaptık ve gruba Mavi Işıklar ismini verdik. İlk olarak Nejat’ın Amerika’dan getirdiği bantları dinledik ve çalışacağımız parçaları seçtik...”  
Grubun “Mavi Işıklar” olarak adlandırılma sebebi de gazete ve dergilere şöyle anlatılmıştı: “Bizim için ‘Mavi’ huzur ve uyumu, ‘Işıklar’ ise, bizden sonraki kuşaklara müziğimizle örnek olma ve ışık tutma isteğimizi gösteriyor...”  

İyi Düşün Taşın
Kurulduktan hemen sonra hızlı bir biçimde çalışmaya başladılar. Hürriyet gazetesinin 1965 yılında düzenlenecek ilk Altın Mikrofon’un da haberleri/şartları ilan edilmişti zaten ve Mavi Işıklar bu yarışmaya katılmaya karar verdi.
İyi de ettiler. Son derece profesyonel ve güçlü isimlerin arasından sıyrılmayı başarıp ikinci oldular. “Helvacı Helva” türküsü “twist temposu” ile icra edilmişti ve bu şarkı gruba, daha yolun başında ün ve popülerliği getirmişti.
İşin bundan sonrası da çok parlak ve başarılı geçti. Bir sonraki yıl Altın Mikrofon’da bir ikincilik daha elde edildi. Ardından sayısız konser ve tamamı satmış/sevilmiş çok sayıda plak. “Gençlerin sevgilisi” denir ya, hakikaten de iş o hale geldi.
Memleketin yaşadığı 12 Eylül kırılması ve bu kırılmayı hazırlayan şartlar nedeniyle Mavi Işıklar da, tıpkı diğer meslekdaşları gibi, uzun yıllar sahayı terketmek durumunda kaldı. 90’lardaki pop patlaması ise “genç” olana prim verdiği için 60 ve 70’li yıllara ait fazla ismi çıkartamadı ön plana.
Ama işte her şey olacağına da varıyor. 2000’lerin başında yayımına başlanan Ada’nın “Eski 45’likler” albüm dizisi, önce Ayten Alpman ve Hümeyra gibi isimlerin muhteşem geçmişini getirdi gündeme, ardından da Mavi Işıklar dahil birkaç ismi daha. Bu albüm hem gruba yeni bir bahar yaşattı hem de yeniden bir araya gelme ve yeni şarkılar yazma/çalma azmini verdi.
Albümün yarattığı rüzgar, geçtiğimiz sene “Öyle Bir Geçer Zaman ki” ile taçlandı. Ve bu da grubun yeni şarkılarının artık yayımlanabileceğinin işareti oldu.
Elinizdeki maksi single grubun iki yeni bestesi (Metin Yavuzdoğan Bestesi Fısılda ve Çetin Yavuzdoğan Bestesi İşte Çözüm İşte Sofra) ile dillerden düşmeyen Helvacı ile İyi Düşün Taşın adlı parçalarının 2012 yılında yeniden seslensirilmesinden oluşuyor; pop tarihimizin en ayrıksı gruplarından Mavi Işıklar, bugün de bizimle. 
Tadını çıkarın. Unuttuğunuzu sandığınız aşklar/ayrılıklar, bunların yanında binlerce gündelik ayrıntı havalarda uçuşsun. Gençler ise, yıllar sonra anlatacakları hikayelerine sağlam mı sağlam bir “fon müziği” elde etmiş olacak.
7’den 70’e kadar herkese çok şey söyleyecek/ifade edecek bir gruptur Mavi Işıklar. Kulak pasını silmek için de ideal.

Naim Dilmener