BİYOGRAFİ

Modern Folk Üçlüsü

YAŞAMAK, KARTAL GİBİ GÖKLERDE DOLAŞMAKTIR.
Kurulduğu ilk günden beri Türk Pop'unu derin bir şekilde etkilemiş bir grup...
Yaptıkları plaklarla 'Anadolu Pop' akımının önünde yepyeni yollar açan, kitleleri peşinden koşturabilen üç arkadaş...
Çok sık verdikleri konserlerle, yalnızca plaklara hapsolmamış ve sahne üzerinde de ''tıpkı plaktaki gibi'' şarkı söyleyebilmiş ender gruplardan. Neredeyse kuruldukları ilk günden itibaren onları sıkı sıkıya takip etmiş ''dağılmak üzereler dağılıyorlar dağıldılar '' söylentilerini; sürekli çalışarak, üreterek, şarkı söyleyerek cevaplamış, yalnızca ama yalnızca 'müzik' yapmayı hayal etmiş ve bu hayalini mükemmel bir şekilde gerçekleştirmiş dört başı mamur üç müzisyen. Ada Müzik; Türk Pop’unun geçmişini CD üzerine aktarmaya devam ediyor projenin son adımı da Modern Folk Üçlüsü'nün 31 Temmuz 1986 tarihinde Robert Kolej' in ''Bizim Tepe'' adlı lokalinde verdikleri konser.... Grubun, en önemli şarkılarını ''canlı'' olarak çalıp söylediği bu konserin kaydı ilk defa CD olarak yayımlanmış oluyor
 
'ÜÇ ATIM VAR BİRİ BİNEK, ARKADAŞLAR KALKIN GİDEK'
Modern Folk Üçlüsü; Doğan Canku, Selami Karaibrahimgil ve Ahmet Kurtaran 1969 yılının Temmuz ayında kuruldu....Türkiye Eurovision elemeleri için Nükhet Duru ve Ayşegül Aldinç ile yaptıkları bir iki güç birliğini saymazsak, bu kadrolar her zaman aynı kaldı..... Ne biri ayrıldı, ne yeni birileri eklendi. Türk pop'unda özellikle gruplar arasında neredeyse hiç rastlanmaz olanı gerçekleştirerek; kavgadan gürültüden uzak, dedikoduları hiç umursamayarak hep birlikte oldular. Grubun en yaşlı üyesi Selami Karaibrahimgil. Karaibrahimgil, 1944 İzmit doğumlu. 'Ortanca' üye Ahmet Kurtaran 1946 İstanbul, Doğan Canku ise 1947 Tavşanlı doğumlu, Grubun müzik eğitimi almış tek üyesi Doğan Canku. Canku, Ankara Devlet Konservatuarı Çello Bölümü'nden. İtalyan Filolojisi öğrencisi Selami Karaibrahimgil ve Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde okumakta olan Ahmet Kurtaran 'ın Doğan Canku ile yolların kesiştiren ortak yan müzik aşkıdır. 1969 yılının temmuz ayında kurulan grup, ilk dönemlerinde o devrin en önemli şarkıcılarından  Esin Avşar'a eşlik eder. Grup Esin Avşar ile birlikte tam dört 45'lik yapar. Sonra yolları ayrılır ve Modern Folk Üçlüsü, kendi adını taşıyan ilk plağını 1970 yılının ocak ayında yayımlar. Ön yüzünde 'Deriko', arka yüzünde 'Ali Paşa Ağıtı' adlı şarkıların olduğu plak Balet firmasınca yayımlanır. Plak, Anadolu Pop rüzgarının estiği günlerde epeyce ses getirir. Plağın her iki yüzünde yer alan şarkılar çok sevilir ve zaten bir süre sonra da plağın 'A' ve 'B' yüzlerini, herkes karıştırmaya başlar. Adet, bütün dünyada olduğu gibiydi bizde de... 45'liklerin 'A' yüzleri için çok ince elenir sık dokunur, 'B' yüzleri için ise aynı gayret gösterilmezdi. Ama Modern Folk Üçlüsü, daha ilk plağından itibaren plağın arkasını da önemseyen bir gelenek başlattı. Denilebilir ki, Modern Folk Üçlüsü'nün yaptığı bütün 45'liklerin arka yüzünde yer alan şarkıların her biri, ayrı bir plak olarak çıkabilecek nitelikteydi. Grup bu tarihlerde, daha sonra tüm müzik yaşantılarında da kendileriyle beraber olacak gazeteci-halkla ilişkiler uzmanı Hıncal Uluç ile tanışırlar. Hıncal artık adeta grubun 4. elemanıdır. Bu ilk plaktan hemen sonra da (Nisan' 70) grup Timur Selçuk ile birlikte ilk konserine çıkar, ilk sahne sınavını başarı ile verir. Böylelikle grup; ''hem plakta hem sahnede çok iyiler'' diye ünlenir, 'En Çok Sevilen Topluluk'lar listesinde başa tırmanır ve arada bir vermeye başladıkları konserlerin yanında , 'Altın Raket' adlı bir kulüpte çalışmaya başlarlar. Grubun gördüğü ilgi plak firmalarını da harekete geçirir ve ilk plağın üzerinden fazla bir zaman geçmemişken ikinci plakları yayımlanır, hem de mükemmel bir kapakla. 'Sarhoş Oğlan / Leblebi' adlı bu plak Türk Popu'nun ender başvurduğu 'üçlü' bir kapak ile yayımlanır, üstelik çok fazla emek verildiği belli olan bir tasarım ve grafik çabası ile. Kapakta yer alan siyah beyaz fotoğraf, daha sonra mektup yazıp 'imzalı fotoğraf' isteyen her hayrana gönderilen fotoğraf da olur. Bu plak ta ilk plağın izinden gider, hatta daha fazlasını becerir ve listelerde '1 numara' olur. Grup artık Türkiye tarafından tanınmaktadır. Geleneksel yapılı ''tek sesli polifonik” olarak yorumlanmış ve geniş halk kitleleri de bu tür müziği benimsemişlerdir. Tüm gazeteler, dergiler onlardan bahsetmekte o güne kadar adapte ve aranjmanlarla geçiştirilen Türk Hafif Müziği, yeni bir kimlik kazanmıştır. Bu tanıtımlarda grubun başarısı kadar 4. eleman gibi çalışan Hıncal Uluç'un da başarısı tartışılmazdır. Arayı soğutmak istemeyen ve işi sıkı tutan Balet'de derhal üçüncü plağın hazırlıklarına başlar ve bu sefer rengarenk bir kapak içinde 'Tello / Su Gelir Ark Uyanır' adlı plağı 1970 yılının ekim ayında piyasaya verir. Bu plak da kimseyi yanıltmaz, çok sevilir çok satar. 1970 yılının bitimi ile birlikte bütün basın, geçmiş yılın 'en iyileri'ni seçme telaşına girer, ancak diğer kategorilerin aksine 'Yılın En İyi Topluluğu' bölümlerinde hiç zorlanmaz ve Modern Folk Üçlüsü, neredeyse bütün basının favori grubu olur. Başta 'Hey' ve 'Ses' olmak üzere, müzik konusunda ağırlığı olan bütün basın yılın topluluğu olarak Modern Folk Üçlüsü nü seçer. Kuruluşunun üzerinden ancak bir yılı aşkın bir zaman geçmiş olan grup; bu kısa süreye sığdırdığı birbirinden önemli üç 45'lik ve çok başarılı konserlerle en tepeye kurulmuştur artık, epeyce uzun bir zaman da orada kalır.

DİLEY DİLEY YAR
1971 yılının mart ayında, Modern Folk Üçlüsü ilk yurtdışı konserini vermek üzere Berlin'e gider Daha sonra grubun tarihinde epeyce hatırı sayılır miktara erişecek bu yurtdışı konserlerinin ilkine grup Rüçhan Çamay ile birlikte gider. Grup, bu konserden hemen sonra da, VDR'nin daveti üzerine pek çok televizyon programına katılır. Bu konserin ertesinde grup ilk albümünü yayımlar. Grubun ilk albümü 'Canlı' kayıtlardan oluşur. Artık grubun menajerliğini yapmakta olan Hıncal Uluç, albümün iç kapağında yer alan yazısında neden bir 'stüdyo' albümü değil de bir 'konser' albümü yaptıklarını açıklar: ''İlk Long Play'imizi bugüne kadar verdiğimiz 38 konserin bantlarından hazırladık... Onun da sebebi var... Yurdun dört bir yanından konser davetleri alıyoruz... Hepsine gitmemize imkan yok. Kendi kendimize bir turne hazırlamamız da imkansız... Bunun için büyük bir teşkilat ve büyük bir sermaye gerek... Anadolu'ya gidemediğimiz için, bizi isteyenlere, bir konserimizi, hem de 38 konserin en iyilerinden seçilmiş en iyi konserimizi gödermeye karar verdik. İşte size bu plağın hikayesi. ''Bu ilk albümde, ilk plaklarda yer alan şarkıların önemli bir bölümü yer alır. Üstelik epeyce sürpriz de vardır. 'Bugün Ayın Üçü dür', 'Gökte Yıldız Ay Misun' gibi Modern Folk Üçlüsü'ne çok yakışmış Türküler de yer alır bu albümde. Doğan Canku'nun babası Şerf Cansu çok önemli bir araştırmacıdır zaten ve Şeref Canku'nun derlediği pek çok Türkü bu albümde yerini bulur. Grup dördüncü 45'liklerini hazırlama telaşına girmişken ilk 'dağılma' haberleri ile mücadele etmek zorunda kalır. Daha sonra da çok sık bir şekilde tekrarlanacak olan bu haberler elbette bir gerçeğe dayanmaz ama grubun üç üyesi de, basının bu haberlerle ilgili ilgili sorularını cevaplamak zorunda kalır. Modern Folk Üçlüsü, bu haberleri arkasında bırakarak Rodos'a gider ve iki konser verir ekim 1971'de. Döner dönmez de yeni plaklarına son noktaları koymaya başlarlar. 'Diley Diley Yar / Gelin Ayşe' adlı plak 1971 yılının aralık ayında yayımlanır, yine çok hoş bir plak ve mükemmel bir grafikle. Plağın çıkmış olması üstelik yine sürpriz yapmayarak epeyce satması 'dağıldılar' dedikodularının önünü kesmez ve Hıncal Uluç, Hey dergisinde uzun bir yazı yazmak ve işin doğrusunu grubun hayranlarına aktarmak zorunda hisseder kendini. ''Modern Folk Üçlüsü yaşıyor... Hem de Amatörce'' başlıklı bu yazıda, bütün bu durmak bilmez dedikoduları sert bir dille yalanlar ve ''dağılmadık, dağılmıyoruz, dağılmayacağız'' der. Bir tür 'manifesto' olan bu yazı, Türk Popu' nun görülmeyen arka yüzünde neler olup bittiğinin de ipuçlarını verir okurlara, hayranlara... ''Bizi sever ve takdir eder görünüp de dağılmamız için ellerinden gelen her şeyi yapan'' sahte dostlardan, ''dağılma haberleri üzerine ağıtlar düzen'' iki yüzlü arkadaşlardan bahseder Hıncal Uluç ve müzikseverlerden bir ricada bulunur: ''Söyleyen ve yazan kim olursa olsun, bizlerden birinin ağzından duymadıkça inanmayın'' der... Ancak yazının geri kalanı; söylentilerin pek de dayanaksız olmadığını söyler gibidir. Artık Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun olan Ahmet Kurtaran, mesleğini icra etmek istemektedir. Selami Karaibrahimgil de Turizm Bakanlığı'nda çalışmayı kafaya koymuştur. Hıncal Uluç'un deyimi ile ''sadece müzisyen'' olan Doğan Canku'nun müzik yapmaya devam etmek dışında başka bir alternatifi yoktur ve böyle yapabilmek için Durul Gence 'ye birlikte çalışmayı teklif eder. Belliki bütün bunlar 'sahte dost' ve 'iki yüzlü arkadaş' ların ekmeğine yağ sürer ve hazır ellerinin altında kapı gibi göstergeler varken çığlığı basmanın tam zamanıdır diye düşünürler. Bütün bunların üzerine Selami Karaibrahimgil ve Ahmet Kurtaran'ın evlilik hazırlıkları eklenir ve Modern Folk Üçlüsü kurulduğundan bu yana ilk defa bir koca yılı bomboş geçirir. Ne bir plak yaparlar, ne bir konser verirler... Belli ki 'dağılma' söylentileri grubu epeyce etkilemiştir ve ''tatil'' yapmaya karar vermişlerdir.

ERDİ BAHAR, SARDI YİNE NEŞ'E CİHANI
Grubun, Doğan Canku dışındaki üyeleri bu boşluğu evlenmek için bir fırsat sayar ve evlenirler. Doğan Canku ise sözü edildiği gibi Durul Gence ile çalışmıştır bu süre boyunca. 1972 yılının sonlarına doğru ise herşey kaldığı yerden başlar. Grup basının karşısına 'tam kadro' çıkmış ve yapacaklarını anlatmaya başlamıştır. ''Bu kez Türk Sanat Müziği'nin çok seslendirilmesi üzerinde duruyoruz. Bunun yanı sıra çeşitli dünya melodilerini Türkçe sözlerle ve yine çok sesli olarak sunmak istiyoruz'' açıklamasını yapan grup, bu açıklamanın üzerinden çok fazla geçmemişken dediklerini gerçekleştirir ve yeni plaklarını Şubat' 73 de piyasaya verirler. Aynen dedikleri gibi yapmışlardır... Plağın bir yüzünde 'Klasikler 1' üst başlığı ile 'Kız SenGeldin Çerkezden / Gel Gidelim Çamlıcaya / Erdi Bahar Sardı Yine Neş'e Cihanı' adlı şarkılar yer alır. Arka yüzünde ise, grup ilk defa bir yabancı şarkıyı Türkçe sözlerle söylemiştir: 'Ağlamak Geliyor İçimden' .. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu plak Modern Folk Üçlüsü hayranlarının epeyce kafasını karıştırmıştır ilk başlarda. Çünkü epey ara verdikten sonra yapılmış olan bu ilk plak, neredeyse daha önce yapılmış plaklara hiç benzememektedir. Türkülerin yerine şarkılar geçmiş, üstelik yabancı bir bestede seslendirilmiştir. Grup ayrıca plak firmasını da değiştirmiş, Balet'ten Polydor'a geçmiştir. Ama grubun sevenleri, bu ilk şaşkınlığı çabuk attılar. Modern Folk Üçlüsü'nün neredeyse hiç değişmemiş olduğunu, söyledikler şarkılar ne olursa olsun, müzikal anlamda her zaman işi çok sıkı tuttuğunu ve kolaya kaçmadığını gördüler. Bu plakla birlikte eski şaşaalı günlere kalındığı yerden devam edilir ve Philips bilmem kaçıncı kutlamaları için dışarıda hazırlamış olduğu 'Autie' projesinin Türkiye ayağı için Modern Folk Üçlüsü'nü seçer... Tanju Okan ve Nilüferle birlikte... Philips, dışarıda da epeyce ünlü ismi bir araya getirip yapmıştır bu plağı... Bizde de ününün doruğunda Tanju Okan ve Modern Folk Üçlüsü'nün yanına gencecik ama epeyce gelecek vaat eden Nilüfer katılır ve 1973 yılının nisan ayında 'Arkadaş Dur Bekle' adlı plak piyasaya verilir. Her bakımdan çok farklı olan bu plak; şarkının ve Türkçe Sözlerinin güzelliği yanında, neredeyse bir araya hiç gelmezler denilen star'ları da bir araya getirdiği için ilgiyle karşılanır. Doğrusu bu hiç denenmemiş değildir... Ama 'Arkadaş Dur Bekle', o güne kadar yapılanların en başarılısı olur ve epeyce şeyin önünün açar. Sonraki yıllarda; Özellikle Ali Kocatepe'nin çabaları ile bu yolun önü epeyce açıldı ve Eurovision Türkiye elemelerinde ipi göğüsleyebilmek için 'güç birliği'nin şart olduğunun anlaşılması ile epeyce de yaygınlaştı. Ama 'Arkadaş Dur Bekle' ilk örneklerdendi ve hak ettiği ilgiyi fazlasıyla buldu. Bu plaktan kısa süre sonrada grubun Polydor etiketli ikinci plakları çıkar: ''Hiç Belli Olmaz / Unutalım Her Derdi''. Grubun üyelerinden Ahmet Kurtaran'a göre bir ''tuzak plak'' tır bu. TRT Denetleme Kurulu'na kurulmuş bir tuzak. Kurulduğu günden beri Denetle Kurulu ile arası hiç olmamış grubun böyle bir şeye kalkışmasının nedeni de çok açıktır. TRT Denetleme Kurulu, grubun yaptığı her şeyin önüne ''Türkülerin çok seslendirilmesi / seslendirilmemesi '' engelini çıkartmakta, şarkılarını yayımlama 'vize' si vermemektedir. Bunun üzerine Modern Folk Üçlüsü, iki Yunanca parçayı seçer, sözler yazılır ve stüdyoya girilir. Bu sefer Denetleme Kurulu ''geç'' demiştir. Bunun üzerine grup, basının karşısına çıkar ve ''Kendi Türkülerimizi yaptığımızda olmayan şey bu sefer nasıl olabildi? '' sorusunu yöneltir TRT'ye... Bu plak ile ile ilgili olarak söylenebilecek ilginç bir nokta da, uzun bir zamandır grubun menajerliğini yapmakta olan Hıncal Uluç'un artık gruba söz de yazmış olmasıdır. 'Hiç Belli Olmaz’ın sözlerini Hıncal Uluç, Ahmet Kurtaran ile birlikte yazmıştır. Ekim ' 73 de ise grup büyük bir Avrupa turnesine çıkar. Cumhuriyet'in 50. yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen bu turnede, grup epeyce memleket gezer. Bonn, Berlin, Brüksel, Roma, Tunus, Londra.... 40 Yıl Sonra 1974 yılında, Modern Folk Üçlüsü; Türk Pop'unun bütün devlerinin yaptığı gibi, o yıl ilk defa düzenlenecek olan Toplu İğne Şarkı Yarışması'na katılmaya karar verir. Bu yarışmada 'Dudilli' adlı şarkılarını seslendirirler. Yarışmayı neredeyse Türk Popu için hiç bilinmedik bir ism i olan Esmeray kazanır 'Unutama Beni' adlı şarkı ile Modern Folk Üçlüsü de, yarışma parçalarının arkasına 'Dözerem'i katarak plak olarak piyasaya verir. Aynı yıl ikinci albümleri piyasaya çıkar. Ali Kocatepe'nin kurmuş olduğu 1 Numara'dan çıkan '40 Yıl Sonra' adlı albüm, o güne kadar grubun uğradığı her durağı kucaklayan bir antoloji gibidir. Albümün ön yüzü; grubun 1973 yılı başlarında girdiği ikinci dönemecin izinde gider ve Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşuyorken; ikinci yüz, ilk göz ağrısı Türkülere kucak açmıştı. Grup hiti olan 'Ali Paşa Ağıdı'nın yanına 'Elif'i, 'Gelin Ayşe'yi de katmış ve bu daireyi Ergüder Yoldaş'ın 'Ali Veli' adlı şarkısı ile tamamlamıştı. Albüm çok büyük bir ilgi ile karşılanır. Bu albüm öteden beri Modern Folk Üçlüsü hayranı olan herkesi memnun ettiği gibi gruba yepyeni hayranlar da kazandırdı. Bu albüm aynı zaman da Türk Popu'nun  da en parlak noktalarından biri olur. Zaten Türk Popu'da yavaş yavaş ortadan çekilmek üzere toparlanmakta ve meydanı arabeske bırakmak üzere hazırlanmaktadır. Türk Popu bir ara dönem yaşayıp sonra da tamamen arabesk bırakacaktır meydanı. Bu ara dönem 'Selami Şahin Şarkıları' olarak ortaya çıkar. Selami Şahin ve etrafına toplanmış epeyce şarkıcı; Türk Popu'nun epeyce uzun bir süre için tası tarağı toplamaya başlama fırsatını kaçırmaz ve neredeyse 'bir örnek' şarkılarla ortaya çıkarlar. Modern Folk Üçlüsü de, diğer aklı başında herkesin yaptığını yapar ve kendilerini konserlere verirler. 1977 yılına kadar böyle sürer bu. Grup, 1977 yılında üçüncü albümünü çıkarır piyasaya... Yine 1 Numara 'dan ve yine bir önceki albümle aynı formülle...   Hem Türk Müziği, hem Halk Müziği... Hem anonim türküler, hem de Refik Fersan, Erol Sayan hatta Hacı Arif Bey'den şarkılar. hem Bülent Ecevit'ten 'takalar' hem de kemençeci Nikolaki Efendi'den 'Mahur Saz Semaisi'...Memlekette oldukça nispi 'demokrasi' havalarının estiği günlerdi o günler. Yer gök havalara uçurulan 'beyaz güvercin'lerle dolmuş, yılmadan yorulmadan ''bir gün eninde sonunda demokrasi bize de uğrar'' diye umut etmekten vazgeçmemiş insanlar, bu sefer de 'Karaoğlan' ın peşinden akın akın koşturur olmuştu. Bu nedenle 'allı yeşilli' geçen 'takalar' herkesin 'sevgi ve barış' dileklerine eşlik etmiş, eksik kalanı da Kemençeci Nikolaki Efendi tamamlamaya çalışmıştı...

DOSTLUĞA DAVET
Modern Folk Üçlüsü 1978 yılında Eurovision 'da bizi temsil edecek şarkı için yapılan elemelere Nükhet Duru ile birlikte katılır. Grubun Eurovision için yaptığı ilk işbirliği bu olur. her zaman ki gibi bu eleme de epeyce mücadeleye sahne olur, Nilüfer ve arkadaşlarının birinci olduğu bu yarışmada 'Anadolu Major' adını almış olan Modern Folk Üçlüsü ve Nükhet Duru 'Dostluğa Davet' adlı şarkı ile üçüncü olurlar. Modern Folk Üçlüsü ve Nükhet Duru aynı şarkı ile Türkiye adına Seul Şarkı Yarışması' na da katılır ve 8 ülke arasından sıyrılarak ''Best Performance'' ödülünü kazanırlar. Aynı şarkının plağı da grup adına büyük bir başarı olur. Arkasına 'Takalar' ın Nükhet Duru'lu yeni versiyonu alınmış olan bu plak (Seul Şarkı Yarışması'ndan alınan birinciliğin de katkısı ile) epeyce fazla gürültü kopardı ve grubu yeniden 'yılın topluluğu' unvanlarını toplamaya başladı. 1978 yılının hemen başında, Hey ve Kelebek gibi, verdikleri ödüller ile her zaman saygın olmuş iki yayın kuruluşu tarafından 'Yılın Topluluğu' seçildiler. Ama ne yazık ki kranlık günler kapıdaydı artık. 'Karaoğlan' ın hepimize bol miktarda dağıttığı demokrasi umutları daha henüz yeşerme imkanları arıyorken, memleket yeni bir 'orta çağa’ girmek için epeyce hızlı bir şekilde yol almaya başlamıştı. Modern Folk Üçlüsü, bu günleri; yurt dışında konserlere katılarak, Ajda Pekkan ile birlikte bir İsrail turnesine çıkarak, tekrar yılın topluluğu seçilerek ve İsveç Norveç'te  konserler vererek geçirir. 12 Eylül için son ziller çalmaktayken, grup Türk Popu'nun gelmiş geçmiş en önemli albümlerinden biri olan 'Pop' albümünün hazırlıklarına başlar. Modern Folk Üçlüsü ve Ali Kocatepe baş başa vererek, artık boğazına kadar arabeske batmış Türk Pop’una son bir nefes vermeye çalışırlar. Albüm olabilecek en şansız dönemde yayımlanır, Ekim' 80 de... Herkesin can derdine düştüğü; kimsenin değil bir albümü, değil 'pop' u, müziğin herhangi bir çeşidini göremez olduğu o feci günlerde albüm... Ama hemen olmasa da, bir süre sonra gördü gözlerimiz albümü... Özdemir Erdoğan, Mazhar Alanson, Melih Kibar, Cenk Taşkan ve Ali Kocatepe gibi önemli isimlerin bestelerine Ahmet Kurtaran ve Doğan Canku' nun besteleri eklenmişti bu albümde.  İlaveten de güzeller güzeli 'Ayrılık'... Bu gün bile değerinden hiçbirşey kaybetmemiş bir albüm 'Pop'... Pikaba koyup dinlediğinizde hiç bitmesin diyeceğiniz bir albüm...

YAŞAMAK DÖNME DOLAP GİBİDİR
1980 yılının ekim ayında, Modern Folk Üçlüsü, yeni bir Eurovision macerasına  hazırlanmaya başlar. Ali Kocatepe, her zamanki gibi epeyce silahlarını kuşanmış bir şekilde katılacaktır bu yarışmaya... Sanatçı, 'Miras' ve 'Dönme Dolap' adlı şarkıları hazırlamıştır Eurovision için... 'Dolop Dolap' için Doğan Canku ve Sezen Aksu bir araya gelir... Nedendir bilinmez, bu formülden hemen vazgeçilir ve şarkıyı, Modern Folk Üçlüsü ve Zerrin Özer'in seslendirmesine karar verilir. Ama sonuçta bu da gerçekleşmez ve Modern Folk Üçlüsü yerinde kalır ama Zerrin Özer gider ve Ayşegül Aldinç gelir yerine. Şarkı ilk elemelerde finale kalır ve Şubat ' 81 de yapılan finalde birinci olur.... Modern Folk Trio & Ayşegül, İrlanda'nın Dublin şehrinde yapılan yarışmada seslendirir şarkıyı ve dokuz puan toplayarak 18. olur ve yarışmayı, daha evvel bizi temsil etmiş bulunan Semiha Yankı, Nilüfer ve Ajda Pekkan'ın arasında bir yerde bitirir. 'Dönme Dolap', modern Folk Üçlüsü'nün seslendirdiği son şarkıdan biri olur. Türk Pop'unun 90'ların başına kadar kış uykusuna yatmış olmasından, herkes gibi Modern Folk Üçlüsü de payını alır... Grup, yalnızca konserlerle var olmaya çalışır. Doğan Canku birkaç projeye imza atar. 90'ların gelişi ile birlikte grup yeniden hareketlenir ve yapı kredi için bir kaç çalışma yapar ancak bunlar, dağıtılmadığı için neredeyse kimseye ulaşamaz. Elinizdeki bu albüm ise tam otuz yıllık bir geçmişi özetleyecek size...  1970 yılında 'Arpa Ektim Biçemedim / Bir Düş Gördüm Seçemedim' diyerek yola çıkmış üç delikanlının birbirinden kıymetli şarkılarla doldurdukları tam otuz yıllık bir süreyi.. Üstelik yalnız değiller bu albümde. Yurt içi ve yurt dışı, birçok turnede kendilerine kanun çalarak eşlik eden Tahir Aydoğdu yine arkalarında. Her zaman yanlarında olan Hıncal Uluç sunuyor onları. Keyifli bir üslupla, yıllarını beraber geçirdiği üç arkadaşını anlatıyor Hıncal Uluç...
Albüm elinizde... Türk Pop’undan eşsiz bir sayfa çevirmek üzeresiniz.

Naim Dilmener