Erkan Oğur
Ankara'da doğup, çocukluğunu Elazığ'da geçirmiştir. Müziğe 4 yaşından itibaren keman, bağlama ve cümbüş çalarak başladı. Onu halk müziği icrası konusunde teşvik eden ilkokul müzik öğretmeni "İlkokulu bitirdiğinde bizim yöreden çalmadığı saz kalmamıştı." diyor. Müziğe başlamasında Jimi Hendrix etkili olmuştur. 1976'da perdesiz gitarı icat etti. Liseyi Ankara'da tamamladı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Kimya Mühendisliği ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Bölümü'nde okuyarak devam etti. Müzisyen olmaya karar verdikten sonra eğitim görmek için Türkiye'ye döndü. İstanbul Devlet Konservatuarı Klasik Türk Müziği bölümünden mezun oldu. Çalışmalarında ağırlıklı olarak kopuz ya da dede bağlama, ud, e-bow, perdesiz gitar, klasik gitar, elektro gitar'ı ve sesini kullandı. Bunlar dışında birçok enstrümanı da albümlerinde başarılı bir şekilde çalmıştır. En son iki cd'lik Telvin albümünde doğaçlama caz denemeleri yapmıştır. Fretless albümü çıktığı yıl Avrupa'da yılın yaratıcı albümü seçilmiştir. Bir Ömürlük Misafir albümü olarak Türkiye'de daha sonra yayınlanmıştır. Türk müziğine icracı ve yorumcu olarak devasa katkılar yapmıştır. Perdesiz Gitar'ı ve Perdesiz Bağlama'yı icad eden kişidir. Dünya Müzik literatüründe yerini almıştır.
Mazlum Çimen
18.06.1958'de Maraş Elbistan Sevdilli köyünde doğmuştur... Okul hayatına Anadolu Hisarı Kavacık'da Selahattin Karakaşlı ilköğretim okulunda başladı. Eğitimine devlet konservatuarı keman bölümüyle devam etti ve 4 yıl sonra aynı okulun bale bölümüne geçiş yaptı.
Okulun ilk mezunları'ndan (1981) oldu ve İstanbul Devlet Opera ve Balesinde bale sanatçısı olarak göreve başladı. Sanatçı halen İstanbul Devlet Opera ve Balesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Erdal Güney
Güney Anamur doğumludur. Güney'in küçük yaşlarda başlayan müzik yaşamı üniversite yıllarıyla yoğunluk kazandı. 1992 yılı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur. Tahsin İncirci, Elmira Aşrafov, Jerair Arslanyan ve Kemal Kaplan'dan müzik dersleri aldı. Halen Taşeli Platosu üzerine alan çalışmasına dayalı müzik incelemesi yapmaktadır.
Bekir Küçükay
Ankara’da doğdu. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü’nden mezun oldu. Sanatçı, 1983 yılında Ulusal Gitar Beste Yarışması’nda 'Monolog' isimli parçasıyla mansiyon aldı. 1987 yılında, tüm dünyada 100. doğum yılı kutlanan, ünlü Brezilyalı besteci H. Villa-Lobos’un anısına verdiği konserler ve yaptığı kaset çalışmasıyla, Brezilya Hükümeti tarafından, dünyada yüz sanatçıya verilen madalyalardan biri ile ödüllendirildi. 1992’de geleneksel yöntemlere alternatif olarak geliştirdiği Klasik Gitar için Başlangıç Metodu’nu yayınladı. Ada Müzik'ten 1995 yılında çıkan 'Sevda Türküleri' isimli albümünü çok özel ses olan Ankara Devlet Operası solist sanatçılardan, tenor Ömer Yılmaz ile kaydetti. Sanatçı 1998 yılında ise 'Küçük Plays Küçükay', 2008 yılında 'Anatolian Suit' isimli albümü yaptı. 1999 yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi tarafından verilen sanat ödülüne layık görüldü. 2000 yılında İngiltere’de Charlton Kings ve 2001 yılında Fransa’da, Vendome gitar festivallerinde kendi eserlerini seslendirdi. Küçükay, 1988 yılından beri İstanbul Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi ve çok sayıda konser vermektedir
Adil Arslan
1962 Dersim doğumlu olan sanatçı 1979 yılında Almanyaya göç eden ve Berlinde yaşayan bir saz üstadıdır. 1987 yılında Carlo Domeniconi ile birlikte birbirinden güzel dokuz semah ezgisini senfonik bir tarzda yorumladıkları ''Batı doğu divanı'' en beğinilen çalışmasıdır. Doutsch Türkische Müzik Akademisi'nin kurucusudur.
Yavuz Bingöl
Aslen Kars Sarıkamışlıdır. Yavuz Bingöl'ün öğretmen çocuğu olması ilkokulu beş ayrı okulda okumasına neden oldu. Çocukluk yıllarında dedesinin Kurtuluş Savaşı'ndaki, babasının harp okulundaki anılarından etkilenerek çocukluğunda hep asker olmak istemesine rağmen, annesinin etkisiyle müziğe kayan ilgisi, onu ortaokulu ikinci sınıfta bırakarak Ankara Devlet Konservatuarı Korno-Piyano bölümüne iyi bir dereceyle girmesini sağladı. 1979 yılı sonunda konservatuardan ayrılan Bingöl,1983'de İzmir'de yaşadığı dönemlerde müzik öğretmeni İsmail Ünlü ve annesi ozan Şahsenem Bacı'nın büyük desteğiyle tekrar müziğe döndü. Yavuz Bingöl, İzmirli müzisyen arkadaşı Nihat Aydın ile birlikte Grup Umuda Ezgi'yi kurarak yedi yıl protest müzik yaptı. Bu süreçte 15'e yakın besteye imza atan sanatçı, 1995 yılında Grup Umuda Ezgi'den ayrılarak kendi müziğini yaratmak üzere çalışmaya başladı ve Sen Türkülerini Söyle adlı ilk albümünü hazırladı. 2000 yılının sonunda Almanya'da gerçekleşen bir konser için UNESCO tarafından barış elçisi olarak seçilmesi gibi önemli adımlarla ezgili yürüyüşüne devam ediyor.
Ahmet Koç
Sivas doğumlu Ahmet Koç’un müzik hayatı, ozan babası Ozan Isa Koç’un âşık atışmalarında başlıyor. Altı yaşındaki Ahmet Koç, ellerinde sazı, atışan âşıkları görünce, gelecekteki yoluda çizilmiş olur. Bir de babasının Bayrampaşa’daki müzik dükkânı var ki, her çeşit plakla dolu bu dükkânın da Ahmet Koç’un müzik hayatında önemli bir yeri var. 1980’lerde Unkapanı’nda çalışan Koç, Murat Göğebakan, Murat Kekilli gibi isimlere aranjeler yaptı. Anadolu rock ve hayat felsefesi itibarıyla kendisini en çok Edip Akbayram’ın etkilediğini söylüyor. ‘Yedi Karanfil’ üçlemesinin son halkasında sanatçının aranjör olarak imzası var. Koç, ‘Yediveren Anadolu’ senfonik öğelerin ağırlıklı olduğu bir albümün ardından 1998’de bir Anadolu rock çalışması; ‘Yol Türküleri’ni yapmış. Sanatçı, ‘Paradoks’, ‘Sözün Bittiği Yer’ ve ‘Koleksiyon’ albümleriyle yoluna başarıyla devam ediyor.
Doğan Canku
Kütahya'nın Tavşanlı kazasında doğdu. Henüz konuşmayı dahi bilmediği 2,5 yaşında ilk bestesini yaptı. İlk müzik nosyonlarını amatör bir müzikolog olan babası Şeref Canku'dan aldı. 1958 de Ankara Devlet Konservatuarı'nı kazanarak 6 yıl viyolonsel ve piyano eğitimi gördü. 1964 yılında Klasik Gitar ile tanışan Canku, bu enstrümana büyük bir tutkuyla bağlandı. O yıllarda gerek bu enstrümanın Konservatuarda eğitiminin olmaması, gerek yasakların getirdiği baskı, Doğan Canku'nun eğitimini yarım bırakmasına neden oldu. Bundan sonra Canku'nun profesyonel hayatı başlamış oldu. Çok kısa sürede Flamenco Gitar çalmayı öğrenip ülkenin en iyi gitaristleri arasına adını yazdırdı. Bir çok profesyonel şarkıcıya eşlik ederek onların repertuarlarına önemli ölçüde katkıda bulundu. 1967 de Ankara Radyosu'nda açılan bir sınavı kazanarak Klasik Türk Müziği teorisi ve pratiği üzerinde eğitim gördü. 1969 yılında Selami Karaibrahimgil ve Ahmet Kurtaran ile birlikte Modern Folk Üçlüsü adındaki topluluğunu kurdu. Türk Halk Müziğini ve Klasik Türk Müziğini modernize ederek çok seslendirdi ve 15 yıl boyunca yurt içinde ve dışında yüzlerce konser, TV ve radyo programları yaptı. Yaklaşık 45 ülkede Türkiye'yi defalarca temsil etti. 1974 yılında Hacettepe Üniversitesi Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü'nde müzik direktörlüğü ve araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1980 yılında İstanbul'a yerleşerek profesyonel müzik hayatına tek başına devam etti. M.F.Ü. ile yaptığı bir çok 45’lik ve 5 adet LP’nin yanı sıra, kendi adına bir adet LP ve üç adet CD çıkardı.