BİYOGRAFİ

Kent Ozanları

Feridun Hürel
1970 yılında Kardeşleri Onur ve Haldun ile birlikte 3 Hürel'in kuruluşunu gerçekleştiren Feridun Hürel, grubun tüm şarkılarının sözlerini yazdı. Müzik tarihimizde çok önemli bir yeri olan 3 Hürel, kendine özgü bir sound ortaya koymanın yanısıra sadece kendi beste ve sözlere yer vermesiyle de, Türkiyede grup müziğinin öncüsü sayıldı. 3 Hürel özellikle ritimleriyle özgünleşti; Anadolu ritimlerinden değişik sentezlere ulaştı.Ve feridun Hürel dünyada ilk kez, doğu kültürünün bir enstrümanı olan bağlama ile batı kültürünün bir enstrümanı olan elektro gitarı aynı gövdede birleştirerek, çift saplı ''elekktro saz-gitar'' üretti. Bu enstrüman 3 Hürel soundunun temel karekteristiği oldu.
1970-76 yılları arasında iki uzunçalar ve birçok 45'lik plak yapan grup, bir iki istisna dışında şarkılarını hep minor tonlarda üretti. 3 Hürel uzunca bir süre sahneye çıkmamış ve albüm yayınlamamış olmasına rağmen adını bir efsane olarak günümüze kadar taşıdı

Hümeyra
Hümeyra gerçek bir şarkıcı olarak 1970'lerin başında dinleyicisiyle buluştu. Bir taraftan karacaoğlan diğer taraftan
Aşık Veysel'in yer aldığı ilk 45'liği ile herkesi kendine bağladı. Ülkemizin en önemli iki ozanına ayit değişleri kendi yazdığı müzik ile dinleyicisine sunan  Hümeyra, böylece hem yorumcu hem de besteci olarak müzikal kariyerini başlatmış oldu.''Kördüğüm'',''Dilber'', ''Yalan Dünya'', ''Adım Kadın', ''Sessiz Gemi'', adlı şarkılarına yer verdiği 45'likler, onun müzik yolculuğunun duraklarını oluşturdu. Aralıklı olsada sevenlerini hiç bırakmadı; Kimseye benzemeyen taklit edilemeyen yorumuyla , yine ''hep o içindeki şarkıları'' söylemeye devam ediyor.

Mehmet Güreli
1949 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimi sonrasında Hürriyet gazetesinde başlayan (1979) yazarlık hayatına,
Nisan dergisinde devam etti (1984). ''Sıcak Bir Göz'' (1985) ve ''Alope'nin Odası'' (1993) adlı öykü kitapları yayınlandı.
18 dakikalık kısa metrajlı filmi ''Vapurlar''ı 1987 yılında çekti. Bir yıl sonra bu film için yazdığı müzikleri '' Vapurlar Blues'' albümünde yayınladı. Müzik serüveni Kömür grubunu kurmasıyla hızlandı; 5 yıl boyunca Kedi Bar'da grubuyla birlikte performans yaptı. ''Cihangir'de Bir Gece'' adlı ikinci albümü 1995 yılında yayınlandı. 1996 yılında başladığı yağlıboya resim çalışmalarını, ''Alope'nin Gözünden'' başlıklı geniş ilgi uyandıran sergisi ile sundu (1998). Ayrıca ''Yağmur'',''Odamda Yolculuk'', albümleri ve son olarakda ''İplerin Kopuşu'' albümü yayınlandı. Mehmet Güreli sanatın birçok dalında ''yeni heyecanlar yaratmaya'' Cihangir'deki evinde devam ediyor.

Vedat Sakman
60 yıllardan bu yana müzikle nefes alan müzisyenlerden biri olan Vedat Sakman, 1949 Kayseri doğumlu. Davulla başladığı müzik yaşantısına gitarla devam etti. 70'lerden itibaren Grup Doğuş ile çalışmalarını sürdürdü. Armoni ve aranjörlük eğitiminin ardından Hümeyra, Zuhal Olcay ve Leman Sam gibi yorumculara şarkılar yazdı, albümlerinde müzik direktörü olarak yer aldı. Birbirinden başarılı müzikaller, film ve reklam müziklerine imza attı. Solo çalışmaları da mevcuttur.

Taner Öngör
1963 yılında profosyonel olarak müziğe başladı. Taner Öngör'ü müziğe iten şey, 50'li yılların ortalarında etkisini göstermeye başlayan Rock'n Roll oldu. Yazlık sinemalarda seyrettiği Elvis Presley filimlerinden, Beatles ve Rolling Stones'dan etkilendi. Yıllar boyunca kendini hep bir grupla sahnelerde müzik yaparken buldu. Sırasıyla Volkanlar, 5 Yabancı, Kontraslar, Moğollar, Tank, Dadaşlar, Dervişhan, Baba ve 1993'te yine Moğollar.... Müziğe başladığı yıllardaki sosyal ve kültürel ortam müzik anlayışının oluşmasında belirleyici oldu. Taner Öngör o günlerin, genç ve heyecanlı bir insanın hayal gücü üzerinde olumlu etki yaratan ortamından, yaşanan toplumsal şoklarla gelinen bugünümüzü King Krımson'ın ''Epitaph'' adlı şarkısındaki sözlerle yarına bağlıyor:  ''Gelecek bizim bahçemizdir ve bilenlerle bilmeyenlerin eylemleriyle sulanıyor''.

Murat Hasarı
1983 yılında kendi söz ve müziklerini kullanarak çeşitli etkinliklerde ve gösterilerde müzik yaptıkları arkadaşları ile 1986 yılnda ''Merdiven'' adlı grubu kurdu. Grubuyla birlikte ''Çiçeği Burnunda'' (1991) ve ''İnsan İçin'' (1993) adlı iki albüm kaydetti. Grubun solistliğini yaptığı bu albümlerde besteci ve söz yazarı olarak da yer aldı. Albümlerde bağlama, buzuki, cura ve gitar çaldı. ''Aşk Fırtınası'', ''Başka İstanbul Yok'', ''Aşkın İki Yakası'', ''Kumru'', ''Ah Nalan Ah'', ''Tele Dadı''..... gibi Tv dizilerinin müziklerini yaptı. Levent Kırca'nın ''İsmi Lazım Değil'' adlı mizah programı için yaptığı şarkıları aynı adla albüm olarak yayınladı (1996). Cemal Şan tarafından yönetilen sinema filmi ''Ali'' nin (1997) müzikleride sanatçı tarafından  gerçekleştirildi. Halkbilim alanında derleme çalışmalarıda yapan Murat Hasarı'nın Adana, İskenderun ve İçel yöreleri ile ilgili çalışmaları yayınlandı. Halk oyunları gösteri ekiplerinde oyuncu ve eğitmen olarak da  yer alan sanatçı, çeşitli tiyatro, dans tiyatrosu ve çocuk tiyatrosu oyunları içinde müzikler hazırladı.

Tibet Ağırtan
1979 yılında Murat Tümer ve Kaan Altan ile birlikte kurdukları EKO adlı  grup ile müzik yaşamına başladı. EKO ile ''Giderken'' (1983) adlı canlı kaydedilmiş bir albüm gerçekleştirdi. Grubun adını Mavi Sakal olarak değiştirmelerinin ardından, Boğaziçi Ünivesitesi Stüdyolarında kaydettikleri ilk albümleri ''Çektir Git'' (1992)'in solistliğini üstlendi. ''Çektir Git'' ve ''Şaşkın'' parçalarının yer aldığı ''İki'' (1993) adlı albümü grubun tanınmasında önemli bir etki yarattı. Mavi Sakal'dan anlaşarak ayrılan (1994) Tibet Ağırtan, Avustralya'ya göç etti. Avustralya'da çeşitli ülkelerden müzisyenlerle kaydettiği ilk solo albümü ''Yat Geliyorum'' ve ardından 1997 yılında kaydettiği  ''Kalk Gidiyorum'' albümleri sırayla ülkemizde yayınlandı.

Cenk Taner
Lise yıllarında başladığı müzik yolculuğuna, Üniversite eğitimi sırasında kurduğu ''Tayf'' adlı grubuyla devam etti. 1990'da kurduğu Kesmeşeker ile dört albüm kaydederek yolunu bugüne taşıdı. Sırasıyla ''Dipten ve Derinden'' (1991), ''Aşk ve Para'' (1993), ''Tut Beni Düşmeden'' (1995), ve ''İnsülin'' (1998) adlı albümlerinin bütün söz ve müziklerinde imzası var Grubuyla, kuruluşundan bugüne sayısız konser performansı gerçekleştirdi. Yazdığı şarkıların sözlerinde ağırlıkla metropol yaşamını ve onun insanın doğal gelişiminin önüne çıkardığı engelleyici etkilerini dile getirdi. Yaşamındaki ''Yokları'' ve ''Çokları'' kimi zaman politik kimi zaman da sosyal bir süzgeçten geçirerek yalın bir anlatımla ifade eden Cenk Taner, bu albümde yer alan şarkısıyla aynı sorunların izini sürüyor.

Teoman
1986 yılında okul arkadaşlrıyla birlikte kurduğu grubun uzun yıllar solistliğini yaptı. Grubun dağılmasının ardından çeşitli sanatçıların albümlerinde solist olarak bulundu. İlk albümünün hazırlıklaraını yaparken, kendi adını taşıyan grubu ile birlikte Roxy Müzik Yarışması'na katıldı (1986). ''Ne Ekmek Ne De Su'' ve ''Yollar'' adlı şarkılarıyla ''En iyi Beste'' ve ''En iyi Grup'' ödüllerini kazandı. Kendi adını taşıyan ilk solo albümünü 1997 yılında yayınlayan Teoman, bu albümde söz ve bestelerin yanısıra yorumcu yönüylede dikkatleri üzerine topladı. Teoman ikinci solo albümü ''O'' (1998) ve daha sonraki yıllarda yapmış ollduğu solo albüm çalışmalarıyla yoluna devam ediyor.

Umay Umay
1966'da Trabzon'un Akçaabat kasabasında doğdu. 11 yaşında halkevlerinde Ruhi Su türküleri söyleyerek müziğe başladı. Liseden iki kez üst üste atıldı. O günkü eğitim sistemine tepki olarak öğrenimine devam etmedi. 1984 yılında ilk rock grubu Leprakon'u kurdu. Çeşitli rock gruplarıyla çalıştı. 1994 'de ilk solo albümü ''Umay Umay''ı çıkarttı. Hemen ardından ''34 U 442 Veda Busesi''ni yayınladı. İkinci albüm çalışmasının adını ''Naylon'' (1997) ve ikinci kitabının adını ''Orospu Kırmızı'' (1998) koydu. Orospu Kırmızı kitabı Tiyatro Gece tarafından Ankara Sanat Tiyatrosun'da oyunlaştırıldı. Sanatçı ''yalancılar Çocuklarla Sevişir'' adlı kitabı üzerindeki çalışmalarını sürdürüken müzikle ilgili çalışmalarına devam etmektedir.

Nejat Yavaşoğulları
1986'da '' Bulutsuzluk Özlemi'' adlı albümünü yayınladığında, elinde gitarıyla ''olmayacak düşlerin peşine'' çoktan düşmüştü. Bugüne kadar, ütopik, hertürlü kirlenmişlikten uzak ve barış dolu bir dünya özlemini, ''rock müzik türkçe söylenemez'' iddialarına karşın dile getirdi. İkinci albümü ''Acil Demokrasi / Uçtu uçtu''yu yayınladığında (1990), ilk albümünün adını alan grubu Bulutsuzluk Özlemi ile karşımızdaydı. Söz ve müziklerinin tamamını yazdığı ''Güneşimden Kaç'' (1992) i ''Yaşamaya Mecbursun'' (1995) ve ''Yol'' (1998) adlı albümlerinin yayınladığı süreç içerisinde, ilk ''canlı ve fişşiz'' konser kaydından ''Yaşamaya Mecbursun'' ilk senfonik rock konserine kadar bir dolu ilke imza attı. İçinden geçeni çalıp, yaşadıklarını, gözlemlerini ve hissetiklerini söylemenin, yani ''sahici olmanın'', yapılan müziği kalıcı ve geniş kitleler tarafından sahiplenilir kıldığını ispat etti.

Kudret Kurtcebe
1957 doğumlu Kudret Kurtcebe, müziğe 12 yaşında eline aldığı gitarıyla başladı. İki yıl gitar eğitiminden sonra, Pink Floyd, Jimmy Hendrix ve Jethro Tull'den etkilenerek klasik rock müziğe gönül verdi. 1973 yılında kurduğu ilk grubuyla Tepebaşı Gazinosu'nda ilk konserini verdi. Askerliğe kadar aralıklarla lise ve üniversite konserlerine devam etti. 1984 yılında askerlikten döndükten sonra, bir süre Kramp grubunun solistliğini yaptı. Yıldız Ünivesitesi'nin düzenlemiş olduğu müzik yarışmasında ''En İyi Erkek Solist'' dalında ödül aldı. 90'lı yıllarda çeşitli caz kulüplerinde çalışmalar yaptı. Kudret Kurtcebe, ''Şizofren'' isimli solo albümünü yayınlamış ve müzikle içiçe yaşamayı sürdürmektedir.

Serdar Keskin
1967 yılında Anamur'da doğdu. Küçük yaşlarda mandolin çalmaya başladı. Lise yıllarında bağlama ile tanıştı. Aynı dönemde gitara olan ilgisinin daha fazla olduğunu farketti. Üniversite öğrenimi için geldiği İstanbul'da Grup Yorum ile tanıştı (1985). Gruba gitarist olarak katılınca, müzikle olan ilişkiside değişti. Ozamandan buyana grup mantığıyla yürüyen birçok çalışmada yer aldı. Gülbahar Uluer, Ayşegül Yordam, Nilüfer Akbal ve Earth Unıon adlı İrlanda folk müziği  grubu ile etkinliklere katıldı. Yönetmen  Zeki Demirkubuz'un ''C Blok'' adlı filminin müziklerini yaptı. Metin-Kemal Kahraman kardeşlerle oluşturduğu toplulukla birlikteliğini sürdüren Serdar Keskin, solo çalışmalarını da sürdürmektedir.

Murat Yılmazyıldırım
''Yaşamın onu gölgesinden çekip aldığı bir zamanın gece yarısında'', dünyaya geldi; 1964, 9 mayıs ... Düş Sokağı Sakinleri grubunun tekili. Murat Çelikle beraber Düş Sokağı sakinleri olarak 1993'de ''Düş Sokağı Sakinleri'', 1997'de ''Yaşadıkça'' adlı iki albüm kaydetti.
''Sakinliğinin buruşuk giysisini giydiği bu ömürlük koşusunda, sesizce akıp giden öğrencilik yıllarının o masum tuvalini, melodilerin yağmurlarıyla yıkayıp güneşler denizinde kuruttu. Sonu gelmeyen bir konservatuar katarının içine binip, inmenin kısacık sürecinin ardından gelen yaşamı keşfetmeye başlayış süreci onun en uçuk masalını da başlatmış oldu. O masalın içinde savrukluğun ve doymamış acıların büyüsü vardı. Ateşin soğuk akan suyu dövdüğü bu uzun yolculukta gözyaşlarını en büyük zenginliği saydı....Ölümün yüceliğine ak kefenin içinden baktı. Kanatları, yaşamın zehirli büyüsü ile kardeş oldu. Ve onlar aşkın mağaralarından yola çıkıp kirliliğini yok ettiler''.
''Üçsuz bucaksız düşlerin uçuşup durduğu şu güzellikler ülkesinde bir göçmen diken kuşuyum ben...
Sonsuzluk sevgilerine doğru yol alıp duran...
Ölümlerin ölümsüz prensiyim.
Ağladıkça, özgürlüğümün bulutlarına taşınıyorum....
Ve ağladıkça sen .....  
Yazgısız bir şarkıyı diline değdiriyorsun....
Öpücükler kraliçem..... Taşıyorum''.

Erdinç Ünlü
İlk beste Çalışmalarına lise yıllarında başladı. Bağlama ve gitarla seslendirdiği şarkılarını amatör ortamlarda kayda alıp bir kasette topladı. Aynı dönemlerde Kramp grubuyla bir albüm çalışması yaptı (1996). Albüme adını veren ''Lan N'oldu Be'' adlı bestesi oldukça geniş bir ilgi ve  beğeni topladı; aynı şarkının klip çalışmasını gerçekleştirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde ki felsefe öğrenimini yarıda kesip, M.S.Ü. Resim Bölümü'nü bitirdi  ve sanatçı müzik çalışmalarını sürdürmektedir.