Ada'nın 10. yılında müzik endüstrisi Türkiye'de de hızla gelişiyor. Hergün yeni bir ''sanatçı'' yaratılıyor. Müzik kanalları, radyo istasyonları, büyük müzik marketler pıtrak gibi çoğalıyor ve artık ''Unkapanı Plakçılar çarşısı''nda dev yapım şirketleri var.
ADA, bunlardan biri değil; olmayıda düşünmüyor.
Çünkü müziğin bir seri üretim ve gündelik tüketim nesnesi olmasını kabul etmiyor. Her geçen gün tekdüzeleşen, birbirine benzeyen pop, arabesk, fantazi gibi türlerle ilgilenmiyor.
ADA imzasını taşıyan albümlerin kalıcılığını önemsiyor. Varolanı reddeden, unutulanı unutturmayan, gelenekselle geleceği bugünde birleştiren bir müzik arşivi yaratmayı hedefliyor.
Bu nedenle ''rock'' ADA kolleksiyonun önemli bir alt başlığı.
Çünkü rock, ''cesur ve yeni bir dünya için verilmiş sözdür''.
Çünkü rock, ''Ötekileri'' korkutuyor. Onların canlarını sıkıyor. Onlara çevrelerindeki suların yükseldiğini, yakında iliklerine kadar
ıslanacaklarını söylüyor. Ve çünkü rock, ''bugün kaybeden elbette yarın kazanacak'' diyor ve ''bugün en önde giden yarın sona kalacak!''.
Türkiye'den ve dünyadan protest, folk, caz ve blues örnekleri ADA repertuarında yer alıyor. ADA bilgisayarlarla üretilen bir yapay müzik dünyasının karşısında akustik çalışmalara ağırlık veriyor; grup müziğini destekliyor; deneysel ve etnik müziği önemsiyor.
Bütün bu çabalarıyla ADA, devleşen müzik endüstrisi içinde ''bağımsız bir firma'' olduğuna inanıyor ve sizi sahici bir müzik evrenine yolculuğa çağırıyor.