Kozmopolit İstanbul’un göbeği Beyoğlu Şişli’de dünyaya gelirken, çevresinde yaşayan Ermeni, İtalyan, Macar, Rum, Yahudi komşuların, arkadaşlıkların ona katacağı doğal zenginliği önceden kestiremezdi. Atatürk aşığı memur babasının evde radyo ve müzik dinlerken, daha 5 yaşında fark ettiği ses ve müzik yeteneği, Senem’in 6 yaşında İstanbul Musiki Cemiyeti’nde derslere başlamasıyla yeni bir boyut kazandı. Resim yapıp, şiir yazan; hayalperest olduğu kadar hayatsever, sanatçı ruhlu bir babanın verdiği ivmeyle henüz 10 yaşında İstanbul Konservatuarı’na yazılan Senem, 6 yıl süreyle Klasik Türk Sanat müziği eğitimi gördü. Klasik Batı müziği bilgisini, yıllarca Anadolu’yu arşınlayarak devşirdiği olağanüstü halk ve geleneksel müzik dağarcığıyla harmanladı. Çağdaş Türk müziğinin gelişmesine eşsiz katkısına değinmeden geçemeyeceğimiz Ruhi Su ustanın siyasi, kültürel ve manevi mirasıyla da beslenen Senem Diyici, öğretmenlerinin muhalefetine karşın 1969’da ilk plağı “Nar Hanım”ı yaptı. (Melodi Musik Prod.). Akademik öğrenime son veren sanatçı 2 yıl profesyonel şarkıcı olarak çalışmanın ardından 1971’de köklerini araştırmaya karar verdi. Bir elinde kalem, ötekinde teyp, Anadolu’yu yöre yöre, köy köy dolaşıp dağların yücelerinden, balıkçı yataklarına; meyve bahçelerinden, pamuk tarlalarına; bozkır köşelerinden, balarısı kovanlarına yaklaşık 600 türkülük orijinal bir birikim oluşturdu.
Senem, Fransa’da 1989’dan beri Trio, Quartet veya Sextet’i eşliğinde, Alain Blesing’in düzenlediği ve hepsi biri uzman yayınlar ve müzik eleştirmenlerince ödüllendirilen 4 albüm çıkarttı. “Takalar” (1989-Label La Lichere), “Geste/Jest” (1993–Label Wad Prod./Artalent), “Divan” (1995–Label Artalent), “Tell Me Trabizon” (1998–Label Buda Musique). Senem’in yalnızca dünya veya caz müziğiyle tanımlayamayacağımız çok renkli sesi var. Yorumu, Alain Blesing’in imzaladığı “Yörük”te de (2002-Buda Musique) tüm parlaklığıyla duyulurken, Türkiye’ye gerçek dönüşünü simgeleyen, belirli bir tür müziğe yerleştirmekte zorluk çektiğimiz Lari Dilmen ile kayıt ettiği “Zıpçıktı” da (2003–Ada Müzik), sanatçının temel özelliklerinden biri olan “Doğaçlama”, yetenek ve tercihinin güzel bir örneğiydi. Senem’in doğal sıcaklığı, izleyenlerle kurduğu bire bir ilişki, sınırsız cömertliği her bir konserini ayrı bir buluşma, özel bir şölene dönüştürür. Onun sesiyle açılan evrenler her geçen gün yeni sevgiler, yeni dostlar kazanırken, Senem’de bitmez tükenmez bir enerji ve çocuk saflığında bir tutkuyla yeni aydınlık ufuklara uçuyor.
Vakit geçirmeden denemesi ve değerlendirmesi sizlerden…