Şimdi 'Bahar Zamanı'..
Ünlü caz sanatçısı Baki Duyarlar, dördüncü stüdyo albümünü çıkardı. “Time of Spring” adlı albümü hakkında konuşan sanatçı, bu çalışmasının “bahar” başlangıcını simgelediğini söylüyor
Sadece Türkiye’de değil uluslararası caz müziğinin de önemli temsilcileri arasında gösterilen piyanist, besteci ve eğitmen Baki Duyarlar’ın farklı köklerden gelen müzisyenlerle kaydettiği dördüncü ve yeni albümü Time of Spring/ Bahar Zamanı Ada Müzik etiketiyle yayınlandı.
Albümde, Baki Duyarlar’ın (piyano ve klavyeler) dışında Polonya asıllı İngiliz Janek Gwizdala (bas gitar), Londralı Louie Palmer (davul) ve Teksaslı Justin Vasques’in (alto saksofon) yer alıyor. Baki Duyarlar’la ait son albümünü konuştuk.
Daha önceki albümleriniz bir üçlemeydi (Overseas, Colors ve Kemen jazz), Time of Spring’in diğer albümlerden farkı nedir?
İlk albüm, anlattığı hikâyeler bağlamında, yalnızca derin caz dinleyicisi için nispeten daha kolay olan bir sound’la başlayordu . Sonraki albümde kullanılan formlar bağlamında daha anlaşır bir hikâye anlattım. Üçüncü albüm, Türkiyeli dinleyiciye biraz daha yakın duran bir çalışma oldu...
Time of Spring’de ise ironi ve atıflarla dolu bir içerik var, bu yeni bir başlangıç. Zaten albümün adındaki “bahar”, her türlü baharın başlama zamanını temsil ediyor.
Nasıl bir başlangıç bu?
Bunu, albümün sonbaharda yayınlanmasından anlayabiliriz.
Geç kalmış ya da erken gelmiş bir bahar ironisi gibi... Ama yine de herkesin baharı kendine....
Kurucuları arasında olduğunuz Bahçeşehir Üniversitesi Caz Bölümünde eğitmenlik yapıyorsunuz, ayrıca İstanbul Gençlik Caz Orkestrasının (IGCO) şefliğini de devam ettiriyorsunuz, nasıl gidiyor bu çalışmalar?
Çok yoğun ama bir o kadar da zevkli geçtiğini söyleyebilirim. Eğitmenliğe Hollanda’da başladığım. Şimdi Bahçeşehir Üniversitesi’nde bir bölüm açıldı, ilgi büyük ve giderek katlanıyor, eğitime meraklı genç öğrencilere ders veriyoruz. Bu konuda değerli birçok meslektaşım da aynı şekilde severek burada eğitmenlik yapıyor, umarım uzun soluklu olur. Caz müziğinde kendimize ait bir ekol oluşturmamız için akademik ortamın ve çalışmların olması şart. İstanbul Gençlik Caz Orkestrası da yine bir proje, ciddi bir repertuvar oluşturduk, birçok konser yaptık hatta birinde Nicholas Payton konuk olarak yeraldı.