Oğlunun ağzından Ruhi Su
İsmail Afacan
Halkın mücadele kültürünü bağlamasıyla ve sesiyle kendine has yorumlayan Ruhi Su 100. yaşında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Geçtiğimiz günlerde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde yapılan ‘Ruhi Su Günleri’ etkinliklerin ilk adımıydı.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde Ruhi Su 100. doğum yılı düzenlenen etkinliklerle kutlanmaya devam edecek. 14 Mayısta Kocaeli Üniversitesinde, 2 Haziranda Ankara’da Ruhi Su Dostlar Korosu sahne alıyor. 15 Mayısta Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde Karabey Aydoğan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Beyaz Perde de Ruhi Su Türküleri’ etkinliği yapılacak. 16 Mayısta ise Tophane’yi Amire’de Ruhi Su sergisi açılıyor.
100. Yıl etkinliklerini düzenlemek için Ruhi Su Kültür Sanat Derneği tekrar kuruldu. Daha önce ekonomik ve bürokratik sıkıntılardan dolayı kapatılan vakfın yerine kurulan derneğin, Ruhi Su’nun kıyıda köşede kalan eserlerini derlemek, belgelere ulaşmak, koro çalışmalarını organize etmek gibi hedefleri bulunuyor. Şu an derneğin çatısı altında faaliyetlerini yürüten Ruhi Su Dostlar Korosu ise 37. yılını geride bıraktı.
100. Yıl etkinliklerinin başında Ruhi Su’nun oğlu Ilgın Su bulunuyor. Ilgın Su 100. doğum yılında babası Ruhi Su’dan çocukluk yıllarında yaşadığı sıkıntılara, Ruhi Su Dostlar Korosu’ndan ilk 12 Eylül protestosuna dönüşen cenazesine kadar pek çok anektod paylaştı bizimle.
KÖROĞLU, KARACAĞOLAN, PİR SULTAN VE YUNUS EMRE
Ruhi Su, 1912 yılında Van’da dünyaya geldi. Sıkıntılı çocukluk günlerinin ardından bir ara İstanbul’da askeri okullarda okudu ama müzik sevgisinin yoğun olması onu yeni arayışlara itti. Bu arayışını Adana’da Öğretmen Okulunu okurken devam ettirdi. Ilgın Su, bu süreci şöyle anlatıyor: “Ruhi Su Devlet Konservatuarı kurulduktan sonra, şan bölümüne girer. Oradan opera sanatçısı olarak mezun olur ve on seneye yakın opera sanatçısı olarak görevini sürdürür. Aldığı klasik batı müziği eğitimi sayesinde tüm hayatı boyunca ayrışamadığı türkülerden derlemeler yapar. Kendi müzik eğitimi doğrultusunda bu türküleri yorumlar, bir kısmını gün yüzüne çıkartır. Daha sonra Köroğlu, Karacaoğlan, Pir Sultan, Yunus Emre gibi tematik albümler toplar.”
KORO, 12 EYLÜLE RAĞMEN DEVAM EDİYOR
Ruhi Su Dostlar Korosu, 1974-1975 yıllarında Dostlar Tiyatrosunun girişimiyle kurulur.
Büyük zorluklarla 37 yılını geride bırakan Ruhi Su Dostlar Korosu’nun kuruluş sürecine dair bilgiler aktaran Ilgın Su, “İlk önce iki kurum oluştu. Biri dans topluluğuydu yöneticiliğini Mehmet Akan yapıyordu. Bu topluluğun ismi ise ‘Dostlar Hasat’idi. Babamın başında olduğu ise Dostlar Korosu’ydu” diyor. Ilgın Su, koronun 12 Eylülün araya girmesiyle kesintiye uğradığını ama bugün dernek çatısı altında çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiriyor.
ÇOCUKLUĞUM TAKİBAT ALTINDA GEÇTİ
Babasının yanı sıra annesini de anmak istediğini ifade eden Ilgın Su, onun da bir mücadele insanı olduğunu vurgularken, annesinin ve babasının mücadele içinde tanıştıktan sonra cezaevinde evlendiklerini aktardı. Ilgın Su, çocukluk günlerini şöyle anlatıyor: “Benim çocukluğum takibat altında geçti. 59 doğumluyum 61’den, 73’e kadar yaşadığımız mahallelerde hep soruşturulduk. Bizim gibi aileler hep böyle yaşadı.” (İstanbul/EVRENSEL)
--------------------------------------------------------------------------------
‘İLK 12 EYLÜL PROTESTOSU BABAMIN CENAZESİYDİ’
12 Eylül faşizminin ağır koşullarının devrimcilerin demokratların sırtında hissedildiği dönemde yaşamını yitirdi Ruhi Su. 12 Eylülden sonra en geniş katılımlı ilk protesto gösterisine dönüşür Ruhi Su’nun cenazesi. Ilgın Su, “Babamı hastane morgundan almaya gittiğimizde orda zaten bizi polis bekliyordu. Aldık cenaze arabasına yerleştirdik ve camiye doğru yola çıktık arkasından. Zincirlikuyu Mezarlığına defnedilecekti, takip altında camiye geldik. Cami insanla doldu taştı. Şişli ile Mecidiyeköy arası mesafeyi yürüyelim dediler. Önce polis izin vermedi. Çelenklerle yürüyüş kolu barikatı aştı. Mezarlıkta Aziz Nesin bir konuşma yaptı ve babam defnedildi. Polis herkesi almaya başladı. 164 kişi gözaltına alındı bunların içinde ben de vardım” diyerek o günleri tekrar hatırlatıyor bizlere.
Evrensel Gazetesi