"Senfonik Ortaçgil" Naim Dilmener'in kaleminden Kelebek'te!
21.04.2017

Bu su hiç durmaz

Bülent Ortaçgil’in 2012’de Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği ‘Senfonik Ortaçgil’ konserinin kayıtları nihayet ayrı ayrı ikişer CD ve DVD olarak yayımlandı. Konseri kaçıranların hasreti dinecek, seyretmiş olanlarsa o ortam ve atmosfere artık istedikleri kadar dalabilecekler.

 
Naim Dilmener / ndilmener@hurriyet.com.tr (Fotoğraf: Gürcan Öztürk)
 
'Sen’ albümünü 2011 bitmek üzereyken yayımlamıştı Bülent Ortaçgil. Stüdyoda yaratılmış bu mükemmel albüm, 2012’de de senfonik bir şekilde  Açıkhava Sahnesi’ne taşınmıştı. Bu konsere, albümün ismini de kucaklayan ‘Senfonik Ortaçgil’ adı verilmiş ve o gece orada olan şanslı azınlık, emsalsiz bir sahne performansına şahit olmuştu. Ortaçgil ve kendisine eşlik eden çok sayıda müzisyen, ‘Sen’i resmen baştan yaratmışlardı.
 
O günden beri herkesin dilindeydi bu konser. Orada olanlar ballandıra ballandıra anlatıyor, olmayanların üzüntü ve pişmanlıklarını kat kat yükseltiyorlardı.
 
15 YIL SONRA PARLAYAN ALBÜM
 
Konserin kayıtları nihayet, ayrı ayrı ikişer CD ve DVD olarak yayımlandı. Hem CD hem DVD’nin repertuvarında, ağırlıklı olarak ‘Sen’in şarkıları yer alıyor. Bir tek ‘Sen-Ben’e yer verilmemiş. 22 şarkılık albümün kalanıysa, Ortaçgil’in gayet iyi bilinen, çok sevilen, her konserde bir ağızdan söylenen şarkılarından oluşuyor. Başta ‘Olmalı mı, Olmamalı mı?’, ‘Benimle Oynar mısın?’, ‘Değirmenler’, ‘Sensiz Olmaz’ olmak üzere 13 büyük şarkının varlığı, bu albüm ve DVD’nin, canlı kaydedilmiş bir ‘Bülent Ortaçgil Best Of’u havası kazanmasına yol açmış.
 
İlk şarkılarını (‘Anlamsız’ ve ‘Yüzünü Dökme Küçük Kız’) 1970 yılında çıkaran Ortaçgil, bugün artık popüler müziğimizin en büyük albümlerinden biri kabul edilen ‘Benimle Oynar mısın?’ı da, bundan birkaç yıl sonra dinleyiciye sunmuştu. Ancak ne ilk şarkılar ne de emsalsiz albüm (memleketin kapıldığı politik girdaplar sebebiyle) ulaşması gereken yerlere ulaşamamış ve tuhaf bir şekilde ortada kalmış ya da bırakılmıştı.
 
Bu albüm ancak yıllar sonra, aşağı yukarı 15 yıl sonra kalpleri fethedecekti. 12 Eylül’ü arkasında bırakmış ve Turgut Özal önderliğinde (sahte de olsa) bir ferahlığa erişmiş memlekette, Ortaçgil ve (her biri birer hayat/insanlık dersi olan) şarkıları tek tek dillere dolanmış, her biri ayrı ayrı bir kült statüye erişmişlerdi. Hem geç, hem güç olmuştu ama olmuştu nihayetinde.
 
BİTMEYECEK SENFONİ
 
Ortaçgil artık bir kısmımızın kardeşi ya da abisi, bir kısmımızın da babasıydı. Onu kalplerimizin en derin yerlerine gömmüştük.
 
‘Sen’in senfonik haline destek veren çok sayıda iyi müzisyen var. Yaylı düzenlemeler, bu alanın bilirkişilerinden Baki Duyarlar’a ait. ‘Bu Su Hiç Durmaz’ın düzenlemesine, ‘Geçsin Günler Haftalar’ın sesleri karışmıyor değil ama bu özellikle seçilmiş/tercih edilmiş de olabilir. Duyarlar ile birlikte, memleketin en namlı müzisyenlerinden Gürol ve Birol Ağırbaş kardeşler, Cem Aksel ve Barlas Tan Özemek eşlik ediyor sanatçıya.
 
İki de konuk sanatçı var, ermiş sıfatını hak ettiği tartışma götürmez Erkan Oğur ile her daim muhteşem Birsen Tezer.
 
Ortaçgil ve şarkılarının mükemmel olduğundan kimse şüphe etmiyor. Ama bu ‘senfonik proje’, bu kadronun/bu müzisyenlerin varlığı nedeniyle, daha da olağanüstü bir seviyeye evrilmiş. Bu şarkılar, bu müzisyenlerin katkılarıyla daha da yükselmiş ve gökyüzünün en ferah, en manzaralı köşelerini kapmış.
 
Projenin DVD ayağı da hiç aksamadan akıyor. Bunda en büyük pay Şafak Ongan’ın. DVD’nin çok sayıda ‘extra’sı arasında, CD’de yer verilmemiş ‘Mavi Kuş’ adlı şarkının canlı versiyonu da yer alıyor.
 

SON EKLENEN 5 HABER