Son yıllarda Televizyon macerası özellikle dizilerle beraber Türkiye medyasında adeta bir devrim yarattı. Özellikle 2001 krizinden sonra popülerliğini arttıran diziler artık öyle bir hale geldi ki insanlar randevularını bile bu dizilere göre ayarlamaya başladı. Dizilerin ekonomik boyutu öylesine büyüdü ki bir tek dizinin aylık ekonomisi sirkilasyonu milyon liraya kadar vardı ve pek çok şirketin ekonomik yapısını bile gölgede bıraktı. Bu dizilerin çoğu ciddi eleştiriler aldı, oyuncu ve yapımcılarını zengin etti ve yeni bir zengin zümre yarattı. O ayrı bir konu, o rant ekonomisinin konusu şimdilik o konuyu bir kenera bırakayım ve bu dizilerin bugüne kadar çok az gündeme gelen bir özelliğinden bahsedeyim istiyorum. 

Dizilerin yapım bütçeleri büyüdükçe yaratıcılık boyutları da arttı, bu özellikle müzik endüstrisine ciddi katkılar sağladı. Popüler müzikte kirlenmişlikten, laçkalıktan payını alan müzisyenler bu diziler sayesinde yaratıcılıklarını zorlamaya başladı ve ciddi eserler kazandırdı. Şöyle bir son on beş yılda popüler olan dizilerin müziklerini incelediğimizde  hemen hemen hepsinde çok ciddi yaratıcılık içeren müzik eserlerinin ortaya çıktığını görüyoruz. Ben özellikle dizilerin bu yönünü çok seviyorum. popüler müzikte orkestrasyonlar iyice zayıfladı, canlı kayıtlar kontrşanlar,senfonik yaylı partisyonları neredeyse yok oldu gitti. Monofobik aptal bir müziğe doğru giderken bu dizilerde kurulan düzenleme kurguları ile senfonik müzik tekrar gündeme geldi. Aslında kimse bunun farkında değil, yurdum halkı dizilerdeki saçma konulara kendini kaptırmış dizileri izlerken bu senfonik müzikleri de dinliyor ve kulaklarını eğitiyor. Bu farkında olmadan bir edinim sağlıyor. müzisyenler ise normal şartlarda kullanmayacakları ikili yaylıları, timpaniyi, viyolayı ve aklınıza gelebilecek her tür senfonik müzik öğesini bu dizilerde sınırsız bir yaratıcılıkla bize sunuyor. Bence bu iki konunun altının çizilmesi gerekiyor.

Salı akşamlarının reyting rekortmeni ''Öyle Bir Geçer Zaman Ki'' dizisindekullanılan  müzikleri çok beğeniyorum. Uzun bir aradan sonra ilk kez bir yerde çift keman grubunu aynı anda bir partisyon çaldığına şahit oldum ve dinlerken çok heyecanlandım. Nail Yurtsever ve Cem Tuncer'in bu dizide çıkarttıkları iş mükemmel. Bu dizide kullanılan müzikler kısa bir süre önce albüm olarak da yayınlandı.

Dizilerin bu yönünü incelediğimde ciddi bir pazarın oluştuğunu görüyorum, ayrıca dinleyici açısında senfonik yapıda kaliteli müzik dinletilerinin de ortaya çıkması bence de yaratıcılık adına olumlu bir gelişme. Bence dizi deyip geçmeyin, bu dizilerde kullanılan müzikleri bir inceleyin, göreceksiniz ki ortaya çok ciddi şeyler çıkıyor.