Ersan Özcan: “DİVANE AŞUK GİBİ” BENİM NEFESİM OLDU / Karadeniz Gazetesi / İlayda Kara
07.01.2012



“DİVANE AŞUK GİBİ” BENİM NEFESİM OLDU


Farklı tarzı ile beğeni toplayan Karadeniz’in yeni sesi efsanevi futbolculardan Kadir Özcan’ın oğlu Ersan Özcan magazin editörümüz İlayda Kara’nın sorularını yanıtladı...

İlkokuldan bu yana müzikle iç içe olan, okul arkadaşlarına müziğin ruhunu tattıran ve bugünlerden habersiz müzikle beraber kendini yetiştiren Ersan Özcan, Çengelköy Musiki Derneği’nde aldığı gitar eğitiminin ardından profesyonel müzik yaşantısına merhaba dedi.

 
Müziğe ilginiz ne zaman başladı?

Müziğe ilgim çocuk yaşlardan beri var, hatta ilk sahne deneyimim ilkokul 1. sınıfta başladı. Sınıf öğretmenimin bana okul korosunda solo şarkı söyletmesiyle başladı diyebiliriz. Zaten o dönem bant kasetler modaydı. Ben de kasetin üzerindeki o iki deliği tıkar sonra üzerine sesimi kaydederdim. Hayalim hep şarkıcı olmaktı yani.

Müzikle iç içe büyümüşsünüz, peki neden Beden Eğitimi bölümünü seçtiniz?

Beden Eğitimi bölümünü seçmiş olmam hayatımda müzikten koptuğum anlamına gelmiyor fakat lise dönemimde spor bölümü okumamın büyük bir etkisi olsa gerek.

İlk hangi enstrümanı çalmayı öğrendiniz?

2009 yılında Çengelköy Musiki Cemiyeti’nde gitar ve müzik eğitimi aldım. Aktif olarak sahnede çalmasam da uzun seneler tek gitar ile programlar yaparak başladım.

Şu anda neler yapıyorsunuz?

Şu an albümü tamamladım ve bir yandan da arkadaşlarımızla birlikte başladığımız “Doğa İçin Çal” sosyal sorumluluk projesinde görevime devam etmeye çalışıyorum.

Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?

Albüm yapma hayalim 2008 yılından bu yana vardı. Ama bunu hayata geçirmek için bir nefese ihtiyacım vardı diyebilirim ve 2009 yılında Doğa İçin Çal, ‘Divane Aşık Gibi’ türküsü bu nefesi bana fazlasıyla sağladı ve albüm kararı aldık.

Yeni projeleriniz veya gerçekleştirmek istediğiniz hayaller var mı?

Düşünebilen insanın hayatta her zaman yeni bir projesi vardır. Mesela albüm yapmak benim için bir hayaldi fakat gerçekleşti. Tabii ki hayallerim ve düşüncelerim bununla sınırlı değil kısmetse hayatımda daha yeni işlere imza atarak kültürel değerlerin devamlılığı ve güncelleşmesine katkı sağlamak isterim.

Neden Karadeniz müziği?

Ben Trabzon’da büyüdüm. Trabzon’dan 19 yaşımda ayrılıp eğitimim için İstanbul’a göç etmek zorunda kaldım. Ailemden ilk defa ayrılıyordum ve gerçekten aileme baktığım zaman iyi cesaret etmişler. Onların yerinde ben olsam 19 yaşında bir genci İstanbul’da tek başına bırakamayabilirdim. Bu ayrılış ve Trabzon’da büyümenin verdiği boşluk hasreti getirdi, hasret de daha fazla kemençe, daha fazla horona bağlandı. Zaten Karadeniz türkülerini okumayı çok seviyordum ve bu okumalar sahneye yansıdı.

Bu albümle nasıl tepkiler aldınız?

Şu an yöresel albümler arasında iyi bir grafik yakaladık. Genelde yurt dışında olduğum için pek fazla takip edemedim fakat gelen tepkiler genel olarak çok güzel.

Bu albümde Fuat Saka ile de çalıştınız. Fuat Saka’nın gözünde “Ersan Özcan” nasıl biri?

Valla onu Fuat babaya sormak lazım. Eğer senin gözünde Fuat Saka nasıl biri derseniz manevi babam ve adam gibi adam derim.

 
Babanız Kadir Özcan gibi futbolcu olmayı hiç düşünmediniz mi?

Babam beni asla futbola yönlendirmemiştir. Aslında boyum 1.92, iyi stoper olabilirdim fakat babam futbol hayatımı bitirdi (gülüyor). Tabi bu işin şakası ama gerçekten beni hiçbir zaman futbola yönlendirmemiştir.

Sizden beklentiler oldu mu müzikle değil de futbolla ilgilenmeniz için?

Beni babamla yan yana görenlerin ilk sorusu şudur: Baban topçu, senin ne işin var müzikle? En fazla duyduğum soru budur kesinlikle.

"Doğa İçin Çal" projesi nasıl başladı, kısaca

anlatır mısınız?

2009 yılında Fırat Cavas arkadaşımız Amerika’da gerçekleşen ‘Playing for Change’ projesinden esinlenerek böyle bir şey yapma kararı alıyor ve türküyü

‘Divane Aşık Gibi’ olarak belirliyor. Karadeniz türküsü de olunca kendisi Trabzonlu olan Çengelköy Musiki Cemiyeti’nde beraber eğitim aldığımız Tayfun Turan arkadaşım beni projeye davet ediyor. Serüvenimiz böyle başlayıp devam ediyor.

Bu projede dikkat çekmek istediğiniz konu neydi?

Bu projede birçok şeye dikkat çekmek istedik. Tek başınıza iseniz söylediğiniz ve şikayet ettiğiniz hiçbir şeye dikkat çekemezsiniz; fakat eğer örgütlenebiliyorsanız, kalabalık bir hal alabiliyorsanız, kitlelere ulaşabiliyorsanız işte o zaman istediğinizi alırsınız. Bizim yaptığımız bu örgütleşmeyi şiddetle değil, sokaklarda yürüyüşlerle değil müzikle dile getirmek oldu. Sanat, dünyadaki en büyük silah ve gerçekten amacınıza ulaşabiliyorsunuz.

Doğa erozyona uğratıldı, kapitalist düşünceler Türkiye’de ormanları yok etti. Sadece insanların değil tüm canlıların yaşam alanlarını erozyona uğrattılar.

Artık dünyada ilklimler değişmeye başladı. Bizim anlatmak istediğimiz net olarak şudur: ‘Dünya sizin değil, çocukların ve gelecek nesillerin.

Artık durun!’ diyebilmek.

45 kişiden fazla bir grup oluşturmak zor oldu mu? Bunu nasıl organize ettiniz?

Sadece ‘Divane Aşık Gibi’de 45 kişi vardı, ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’da 91. Son projede ise 106 kişi vardı. 45 kişi Fırat Cavas ve Tayfun Turan’ın arkadaşları idi. Sonra ben de eklendim.

Benim arkadaş ve tanıdık çevrem işin içerisine girdi, güzel bir organizasyon yaptık biz de.

Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Kendinizi 10 sene sonra nerede görmek istersiniz?

Bundan sonraki hedeflerim tabii ki müzikal olarak başarılı olmak ve yeni nice projelere imza atmak, inşallah bunlar da gerçekleşir.

 
Ersan ÖZCAN kimdir?

 
22 Nisan 1982 tarihinde şirin Karadeniz’in eşsiz cenneti Trabzon – Akçaabat’ta dünyaya gözlerini açtı. Trabzonspor’un efsanevi futbolcularından Kadir Özcan’ın oğlu olan Ersan Özcan, futbolcu bir babanın oğlu olarak uzun dönem memleketi Trabzon’da ikamet etti. İlk ve orta öğrenimini Trabzon’da tamamlayan Özcan, üniversite öğrenimini İstanbul’da Marmara Üniversitesi’nde sonlandırarak Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu bölümünden mezun oldu.

 

Karadeniz Gazetesi


SON EKLENEN 5 HABER

Ersan Özcan