FAZIL SAY’ın şairleri, şiiri sevmesi hiç kuşkusuz aile çevresinden gelir. Ahmet Say babası olmasaydı belki de şairlerin bestesini yapmazdı, bu da gerek müziğimiz gerek edebiyatımız için büyük eksiklik olurdu.

“Nâzım Oratoryosu”nu(*) dinledim/seyrettim. Beste ve Genco Erkal’ın anlatımı benim bildiğim şiirlere yeni bir boyut kazandırdı, o şiirlerin zevkine daha geniş açıdan vardım.

Türlerin bileşiminden yeni estetik dünyaların doğduğuna inanırım. Hele müzik, beste o şiiri daha okunur, daha dinlenir kılar.

Bu bestenin mükemmelliği, icranın etkisinin yüksekliği nereden kaynaklanıyor?

Çünkü bu beste bir ısmarlama yapıt değildir. Gerek Fazıl Say gerek Genco Erkal, Nâzım’ı okumuş, Türk şiirindeki yerini bilen sanatçılardır. Bilgi duyarlılıkla daha da derinleşiyor, bestecinin ve anlatıcının başarısı bu bilgiden doğuyor.

“Nâzım Oratoryosu”nun DVD’si çıktı, bugün onu alıp aletinize koyduğunuzda, müzikle sözün birleşiminden doğan olağanüstülüğü yaşarsınız.

Fazıl, şairlerin daha geniş kitlece bilinmesini, okunmasını sağladı. Yanan iki şairimizin, Metin Altıok’un, Behçet Aysan’ın şiirlerini de besteledi.

Müzik standının önünde durduğunuzda, kapağını okur okumaz bu DVD’sizi cezbedecektir ve hemen alacaksınız:

Fazıl Say “Nâzım Oratoryosu”

Genco Erkal – İbrahim Yazıcı – Fazıl Say – Serenad Bağcan – Güvenç Dağüstün –

Fazıl Say Festival Orkestrası –

Nâzım Hikmet Korosu

İstanbul konseri.

 

 DVD kitapçığının başında, Ahmet Say’ın bir yazısı var.

 

Ondan bir bölümü alacağım. Besteyi daha bilerek dinlemenizi, müzik/şiir bileşiminin gizini bu yazıyı okuyarak öğrenebilirsiniz.

Okuyun sonra dinleyin:

Nâzım’ı Fazıl Say’dan dinleyin

“Fazıl Say’ın ‘Nâzım’ başlığı altında bestelediği eser, şarkıların ve şiir sunucusunun yanı sıra, geniş bir koronun ve senfonik orkestranın ifade olanaklarını kullanırken, kimi yerde usulca duyurulan lirik bir havayı, kimi yerde yüksek ses gürlüğüyle haykıran toksözlülüğü içerir.

Müzik hem şiirlerin yoğun anlatım gücünü vurgulamayı üstlenmiş, hem de başlı başına duygusal yükselişi temsil etmiştir.

Besteciye göre, şair olarak ‘Nâzım Hikmet’ atmosferinin yaratılması ve onunu müzikle bir portresinin yaratılması ve onunu müzikle bir portresinin çizilmesi, şiirlerdeki ifade derinliğini müzik dilinde anlamaya bağlıdır.

Şiirle müziğin sarmallığından kaynaklanacak atmosfer, yorumcuların içtenliğiyle yaratılabilir.

Şiirlerdeki güçlü ifade özelliklerini duyarlılıkla dile getiren Genco Erkal, arkasında her an müziğin esintisini duyumsayacak, söylediği şarkılarla şiir ile melodiyi kaynaştıran Serenad Bağcan ise Fazıl Say’ın piyano eşliğiyle bütünleşecektir.”

 

Eser aşağıda sıraladığımız bölümlerden oluşuyor:

1. Bölüm – Gençlikte

2. Bölüm – Hapishanede

3. Bölüm – İnsan Üzre

4. Bölüm – Memleket Üzre

Final

Bis

Yiğidim Aslanım.

Kitapçıkta oratoryoda bestelenen şiirlerin metinleri de var. Okuyarak dinleyebilirsiniz.

Seçilen şiirler onun yaşamının dönemlerini de izlemenizi mümkün kılıyor.

Kitapçığın içinde, Fazıl Say (piyano), Genco Erkal (anlatıcı), İbrahim Yazıcı (şef), Güvenç Dağüstün (bariton), Serenad Bağcan (alto), Gökçe Çotakoğlu (çocuk solist), İdil Bursa’nın (blok flüt) biyografileri yer alıyor.

Bir notu da anımsatalım:

Fazıl Say, Genco Erkal, İbrahim Yazıcı, solistler, orkestra ve Nâzım Hikmet Korosu üyeleri ile röportajlar, kamera arkası görüntüleri ve konserin yapım aşamasında yaşanan özel anların belgeseli...

 

 MÜZİKLİ ve şiirli bir hafta sonu geçirebilirsiniz.

...................