Şirin Soysal; Türkiye’de pek denenmeyen bir tarzsın önemli bir temsilcisi konumunda ve ilk albümü oldukça ilgi gören bir sanatçı oldu. Aklıselim sahibi listelerde mutlaka albümü gıpta edilenler arasında gösterildi, elbette bu durum bizi nitelikli müzik arayışında olanları yani, sevindirdi. Demek ki uğraşıldığı zaman niteliğe ulaşmak o kadar da zor değilmiş. Ne var ki piyasaya sürülen yüzlerce albüm içerisinde eli yüzü düzgün albüm sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Biz de çöllerde bize vaha yaratan sanatçıların çalışmalarını merakla bekliyor oluyoruz haliyle. Soysal’ın söz ve müziklerinin çoğu kendisine ait olan ikinci albümü Ziyaret de, bizi yakın zamanda sevindiren çalışmalardan biri oldu. Albüm ismiyle müsemma şarkıyla açılıyor: “ Ezber bozmayı seçtim, karanlıkla seviştim, kıskançlıklarımı, hayranlığa çevirmekteyim, kalemimle konuştum, sessizliğimi yuttum, yaratımlarımı ellerimle, tanrıya sundum…” Sözleri ile derin bir boşluğa bırakıyor ve çekip alıyor aniden; tınılar mükemmel, bir dağın eteğine kümelenen sis gibi etkileyici…Ve ardından Yükseldikçe geliyor ki, o da darmaduman ediyor: Sözün bittiği yerde, kendine bir söz verenlere bu şarkı…Bağışlıyorum; egosuyla savaşmayıp ruhuyla sevişmesi gerekenlere; Kara Kabare; son günlerin moda tabiri “paralel”e atıfla: “Paralel evrende/Bir kez bile sormadı/Memleket nere diye? “ diye devam ediyor. A Day In The Afterlife ise Soysal’ın geçtiğimiz yıllarda kaybettiği babasına ithaf ettiği bir şarkı olarak albümde yerini almış. Hep inanmak istediğimiz şey belki de bir şarkıda ruhuna/kimliğine kavuşuyor: 

“ İyiler Hep Kazanır” Belki de, şu sözler bugünün izdüşümleri değil mi: “ Savaş çocuğu, görür müsün sonunu, bu ihanetin, kıralım dökelim, tüm harflerini silelim, bu çürük çetenin…” Ve ismi çok güzel bir şarkı ile devam ediyor albüm; Gittiğin Dünden Beri. “Gittiğin dünden beri, eşyalar ağlıyor, sensizlik hali, izlerinle doluyor…” Melodram’da ise yaşamaya mahkûm insan diyor Soysal, melodramatik kaderimize işaret ederek. Attila İlhan’ın “Baki’ye Gazel” şiirine ithaf edilen Siyah Zürafa’da ise şu sözler çok etkileyici geldi: “Mısraların merdiven olmuş, Burdan yıldızlara, ışıl ışıl dalga dalga, ruhunla söyleşirim. 

” Elea ve In The Beginning gibi çalışmalarında yer aldığı albümde Şevket Akıncı gibi iyi müzisyenler var. Böyle bir iyi müzisyen toplamından da iyi bir iş çıkıyor. Nihayet, Ziyaret! Şirin Soysal, monoton hayatımızda bize görmek istemediklerimizi göstermeye çalışıyor; sevgiyi hatırlatıyor, sorgulamayı yol gösteriyor, tiyatro sahnesindeki rollerimizi düzgün oynamamızı salık veriyor. Bir masalın daha peşine takılıyoruz, ziyaretçimiz öyle istiyor çünkü… 

 

UĞUR BİRYOL (ubiryol@gmail.com)  Sinema Müzik

 

Şirin Soysal/Ziyaret/Ada Müzik