Attila İlhan’a Gezi’yi anlatmak istedim
Şirin Soysal bu akşam Kadıköy Karga’da dinleyicisiyle buluşuyor. Soysal'ın Ziyaret adlı son albümünde Attila İlhan'a ithafen bir şarkısı da bulunuyor. Soysal “Attila İlhan’a Gezi’yi anlatmak istedim” diyor
Attila İlhan’a Gezi’yi anlatmak istedimOkuyucu
BURAK ABATAY
İkinci solo albümü Ziyaret’i Ada Müzik etiketiyle 2013’ün son demlerinde dinleyicisiyle buluşturan Şirin Soysal ile müziği ve albümü üzerine detaylı bir söyleşi gerçekleştirdik. Soysal, Attila İlhan’a ithafen yazdığı ve Gezi sürecini Attila İlhan’a anlatmayı misyon edinen şarkısıyla dikkat çekiyor. Hiçbir piyasa kaygısı olmayan, gerek lirikal, gerekse müzikal olarak ilk albümün üstüne koyarak yoluna devam Soysal, minimalist bir Art-Rock ile değişimin en güzel örneğini bizlere gösteriyor. Şirin Soysal 15 Şubat’ta da Kadıköy Karga’da dinleyicisiyle buluşacak.
>>İlk albümde yolunda gitmeyenleri işaret eden bir Şirin Soysal varken bu albümde ise her türlü duygu ve duruma karşı ayağa kalk mesajı hâkim.
İlk albümde sesini pek fazla duyuramamış bir genç kadın vardı. Bu albümde ise biraz daha olgunlaşmış ve o duygularıyla hem içinden hem de dışından seslenen, her sorunun çözümünün olduğuna inanan olgun bir kadın var. İlk albüm daha fazla mizah doluyken bu albümde biraz daha tepeden, üst benlikten bakıyorum her şeye. İlk albüm bir kız çocuğu, bu albümse abla. Her anlamda bir değişimim mevcut.
>>Mukayese ne kadar doğru olur bilmiyorum ama iki albüm arasında müzikal olarak neler değişti?
İlk albüm de çok enstrümanlıydı ama Ziyaret enstrüman sayısı olarak iki kat daha fazla. Bir Şeyler Var avangart bir kabare iken Ziyaret’teki melodiler biraz daha sofistike. Ziyaret, Caz balatlarının da olduğu Post Rock, Progressive Rock diyebileceğimiz türden. Yaylı çalgılar dörtlüsüyle Minimalist bir tür. Tarz açısından çok katmanlı. O yüzden illa ki bir tarza konumlandırmak gerekirse 60’larda İngiltere’den çıkmış Kate Bush öncülüğü ile bilinen Art-Rock diyebilirim.
>>Video klip gelecek mi?
Henüz çekilmedi ama çok yakın zamanda hazır olacak. Birkaç şarkı için çekeceğiz. İlki “Yükseldikçe” olacak.
>>Ziyaret’te müzikal çok seslilik gibi çok dillilik de önplanda duruyor. İngilizce şarkı okuma fikri nasıl gelişti?
İlk albümü yayınladıktan sonra ikinci albümün temellerini atmıştım. Konserlerde okuduğum onca İngilizce şarkıdan sonra İngilizce şarkı yazayım istedim. Yazmaya başladığımda In The Beginning şarkısının sözü ve melodisi çıktı ortaya. İngilizce, bir dönem için Türkçemden daha iyi olmasına rağmen İngilizce söz yazmak Türkçe’ye göre daha zor geldi. Bunun sebebi de İngiliz dilindeki şarkı sözü belleğimin çok geniş olması. Söz yazmadan evvel de arkamda duran o tarihten en az şekilde etkilenmek istemek ister istemez beni fazlasıyla yordu.
>>Albümdeki “İyiler Hep Kazanır” şarkısı da bahsettiğimiz gibi hesap soran bir şarkı.
Dolmuşta Kadıköy’den Taksim’e döndüğümde aklıma gelen bir melodiyle inşa olmuş bir temadan oluşuyor o şarkı. Dünyadaki haksızlıkları, zulümü ve mazlumların durumunu anlatan bir haykırış. O şarkıda da genel temadaki gibi bir öfke var ama sonundaki acapellalar bir umuda götürüyor.
>>Attila İlhan’a ithafen yazdığınız bir şarkı da var albümde.
Attila İlhan’ın Baki’ye Gazel adlı çok güzel bir şiiri vardır. Vedat Özdemiroğlu “Bu şiiri bestelesene” diye önerdi. Şiiri okur okumaz o beste aklıma geldi. Çok da etkilendim. Demosunu Baki’ye Gazel şiiriyle yaptıysak da sonrasında o şiirin telifiyle ilgili bir takım sorunlar oldu. Hâl böyle olunca da ben bir söz yazayım istedim. Gezi sürecinde olmasından ötürü de içerisinde Gezi’ye dair notların da olduğu bir şiir oldu. Attila İlhan Bâki’ye yazmış; ben de Attila İlhan’a yazdım. Ona Gezi’yi anlatmak istedim.